08 Haziran 2008

Ana Ivanovic ilk Grand Slam'ini kazandı



Ana Ivanovic 2008 Roland Garros Tek Bayanlar Şampiyonu...

2007 yılında Roland Garros Finali, Wimbledon Yarı Finali, US Open 4. tur, 2008 yılında Avustralya Açık Finali ve Roland Garros Şampiyonluğu. Bu süreç Ana'yı 9 Haziran 2008 WTA listesinde 1. sıraya yükseltecek.

3. Grand Slam Finali'nde duygularına hakim olmayı başardı Ana Ivanovic ve ilk Grand Slam zaferine uzandı. Tutkulu davranışlarıyla bütünleştirdiği tenis oynama yetisi, Ana'yı diğer oyunculardan farklı kılıyor. Soğukkanlı değil, olaylara anında tepki veriyor, hakemle tartışıyor, her kazandığı sayı sonrası Ajde diye bağırarak seviniyor, kimi zaman üzülüyor, oyundan düşüyor, üst üste basit hatalar yapabiliyor, kısaca oyunun psikolojik yönünde hala eksiklikleri var ancak yetenek ve güç kombinasyounda tartışmasız en iyi şu an. Forehand vuruşları Steffi Graf gibi olağanüstü, slice ve drop vuruşlar çok teknik ve etkili, ilk servislerini oyuna sokma yüzdesi ne zaman yüksek, o zaman hep rahat, return vuruşlarında inanılmaz yerlere topu gönderebiliyor. Tüm bunları yaparken çok da tecrübeli olmadığını, sadece 20 yaşında olduğunu hatırlatayım.

Ana Ivanovic kariyerine yeni başlıyor, üstelik Justin Henin gibi bir efsanenin bıraktığı yerden devam ederek.

Final maçından bahsetmeyeceğim, Safina iyi ve gelecek vadeden bir oyuncu, çok açık bu, güçlü, tekniğini daha da geliştirir ve buraları daha çok görerek tecrübe kazanırsa Ana'nın karşısındaki en önemli rakiplerden biri olur.

Ana'nın kariyerini 2005 Roland Garros'tan itibaren takip eden biri olarak, bu şampiyonluğa çok sevindiğimi belirtmeliyim. O kadar çok haketti ki buralarda olmayı, çok çalıştı, kendini çok geliştirdi bu 3 yılda ve Ana artık bir şampiyon, dünyanın 1 numarası.

Teşekkürler Ana.

Bundan sonrası için de Ajde Ana!

8 Haziran 2008

A. Eren Loğoğlu

04 Haziran 2008

Roland Garros 2008, Ajde Ana!



Nadal'ı hayretler içerisinde izliyorum, set vermeden ilerliyor. Nadal, gelmiş geçmiş en iyi toprak kort oyuncusu, tartışmasız, bu turnuvaya gelirken 110 toprak kort maçında 108 galibiyet almış, inanılmaz. Stockton to Malone konseptli Utah Jazz'ın Michael Jordan sebebiyle, gelmiş geçmiş en başarılı NBA takımlarından biri olmasına rağmen şampiyonluk görememesi ve hep 2. sırada kalması, Nadal'ın hep Federer'in arkasında 2. kalmasına benziyor çünkü Federer gelmiş geçmiş en iyi tenis oyuncusu, Sampras'ı çok seyretmiş biri olarak söylüyorum bunu, bir de asıl kriter olan başarıları var tabi ki. En iyi tenis oyuncusunun bir Grand Slam'inin eksik olması ve bunun için büyük çaba göstermesi gerekliliği ise çok etkileyici, heyecanlı. Hep Nadal kazansın, Federer çabalasın ve belki de kariyerinin sonlarında Jordan'ın Utah'taki big shot gösterimi gibi bir mükemmel son olsun istiyorum. Şimdilik erken Federer için.

Tek Erkekler'de Nadal-Djokovic karşılaşması var, süpriz olmaz sanırım. Djokovic en sevdiğim erkek tenis oyuncusu olsa da Roland Garros'da hep Nadal Federer'in karşısına çıksın isterim. Dün Djokovic'in maçı vardı, sadece ilk sete baktım biraz Ivanovic maçına denk geldiği için ve Novak çok zorlanıyordu. Gulbis'in sert ve etkili servis, ardından file önüne geldiği yalın oyun planı ilerleyen setlerde de etkili olmuş. Djokovic'in hala backhand drop ve backhand slice vuruşlarında zorlandığını gözlemledim.

Tek Bayanlar'da Ana Ivanovic, her ne kadar oyununu ve motivasyonunu önceki performanslarına göre beğenmesem de Yarı Final'e yükseldi, Jankovic'le karşılaşacak. Asıl sevindirici gelişmeyse Maria Sharapova'nın Marat Safin'in kız kardeşi Dinara Safina'ya yenilmesiydi. Safina çok etkili bir oyun ortaya koydu özellikle 2. sette. İlk sette inanılmaz dirençli olmasının karşılığını da almış oldu. Maria'nın elenmesiyle Ana'nın önü de açıldı kariyerinin ilk Grand Slam'ini alabilmesi için. Yine de Jankovic kolay kolay pes etmeyecektir ki Safina'nın da bu oyunuyla ciddi olarak Final için düşünülmesi gerektiğine inanıyorum, onun da karşısına Kuznetsova gelecek muhtemelen.

Umarım güzel, yetenekli ve genç Ana Ivanovic ilk Grand Slam'ini kazanır.

Ajde Ana!

Dipnot : Aklına Marat ve Dinara'nın soyadlarında neden bir A harfi farklı gibi bir soru takılanlar olabilir benim gibi, anladığım kadarıyla Slav dilleriyle ilgili bir kural sanırım A harfi eklenmesi.

Dipnot 2 : Ajde, Ana'nın sayı kazandıktan sonra sol elini yumruk yapıp çığlık atarken söylediği sözcük ve Haydi anlamına gelmekte. Bi nevi imza hareketi ve söylemi. Bu imza hareketinin bir de resmi logosu var, daha önce tenis oyuncularında logo kullanan var mıydı, bilmiyorum. Logo fotoğrafın sol alt kısmında görülebilir.

4 Haziran 2008

A. Eren Loğoğlu