01 Şubat 2009

Barış Manço Yaşıyor!



'Adam Olacak Çocuk'larının yüreğinde, sırtında ve son görevde omzunda taşıdığı, Galatasaray bayrağının üzerini örttüğü tabutu, gözlerimin önünden hiç gitmez.

Sanatçı olabilmek, ardında eser bırakabilmek ve 7'den 70'e, toplumun pek çok kesimi tarafından sevilebilmek gibi şansları oldu Barış Manço'nun, bunu yaratan elbette kendisiydi. Yazdığı şarkıların hala söyleniyor olması, ne büyük bir mutluluktur Barış abi için, ölümsüzlük iksirinden içmiş olmanın dayanılmaz hafifliğiyle uyuyordur sadece.

Bir gün, şiirlerimin de başka ağızlardan söylenmesiyle ölümsüzlüğü tatmasını umduğum ruhuma örnek olduğu için, sanatı için, çocuklar için teşekkür ediyorum kendisine.

En sevdiğim şarkısıyla bitireyim ;

"Dün yine yapayalnız,
dolaştım yollarda
yağmurlarla ıslanan
bomboş sokaklarda

Gözlerimde yaş,
kalbimde sızı unutmadım seni
unutamadım unutamadım
ne olur anla beni

Unutmak kolay demiştin,
alışırsın demiştin
öyleyse sen unut beni
yeter ki benden isteme

Gözlerimde yaş,
kalbimde sızı unutmadım seni
unutamadım unutamadım
ne olur anla beni

Yıllar ikimizden de çok şey götürmüş
sen yeni yuva yaparken,
beni paramparça bölmüş

Gözlerimde yaş,
kalbimde sızı unutmadım seni
unutamadım unutamadım
ne olur anla beni
..."


31 Ocak 2009

A. Eren Loğoğlu

2 yorum:

pclion dedi ki...

Ben duygularını, üzüntüsünü ağlayarak belli edebilen bir insna değilim. Genelde içime kapanırım bu tip durumlarda. Ancak Barış Manço'nun öldüğü gün şarkının dizeleri gibi gözlerimde yaş, kalbimde sızı vardı. 10 sene geçmiş üstünden. Ruhun şad olsun Barış abi...

gayin-sin.net dedi ki...

Maalesef Barış Manço'yu ve gerçekliğini çok sonraları kabullenmiş bir insanım.

Solcu gençliğimizde (1970'leri kastediyorum elbette) Cem Karaca'ya daha yakın dururduk. Barış Manço'yu da karşı taraftakilere bırakırdık genellikle. Bir kural değildi elbette ama kendiliğinden oluşan bir durumdu bu. (Aynı şey Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur meselesinde de yaşanırdı.)

Ama o, her ne kadar karşı tarafa bıraksak da, bir şekilde hem kendini dinletmeyi bilirdi bizlere, hem de yaptığı müzikle bizi bizden alırdı. Mesela her ne kadar açık Pink Floyd etkisi görülse de 2023 net olarak Türkiye sınırlarının çok ötesinde bir parçaydı benim için o zamanlarda da. İnanılmaz beğenirdim müzikalitesini.

Yıl 1980'di. Mektepte yatılıyız. Yatakhanenin en ucunda bir arkadaşımız her sabah saat sekizde filan teybe onun kasedini ve de özellikle bir şarkısını koyardı "hava ayaz mı ayaz" diyen. Gerçekten çok soğuk bir kıştı 1980'inki. Ama bizi her sabah o sıcacık yatakhanede Barış Abi uyandırırdı.

Işık içinde uyusun. Ben zor kabullendim ama kızıma fırsat buldukça onu dinletiyorum. O ıskalamasın bari hayatı diye.

Melih Şabanoğlu