07 Mart 2014

İlan-ı Su

İlk giden
ve son gelen
bahar arasına sıkışmış
bir mevsimde anlaşılır
suya duyulan özlemle
harlanan aşkın kavuşamama hali

***

Olmadan suyun kaldırma kuvveti
nasıl taşınır yaşamın yükü?

***

Her susuz geçen yaz
azalıyor ömrüm
yudum yudum yaklaşıyorum
beni bekleyen kış ölümüne

***

Rüzgar
omzuna ve saçlarına dolandığında
suyun en güzel şekli belirir sırtında

***

Yer ve gökyüzüne
can veren suya
her dokunduğumda
hatırlıyorum seni

***

Pencereden odaya düşen
kar tanelerini biriktirdim
suya dönüşürler belki diye

***

Göz yaşının
acıyı dindiren bir yanı var
suyun ağız boşluğuna süzülüp
öpücük tadı bırakmasında

***

Buz tutmadan
veya buhar olup uçmadan
yakalamak suyu
doya doya içmenin sarhoşluğuyla

***

Çocuklukta edindim
suyla oynarken mutlu olmayı
sınırsız bir ülkenin toprağına
sevda aşılarken

***

Uyandım
rüyadan kalma bir doz sersemlikle
boğazımda hafif bir yanma
ve çokça kuruluk hissi var
suya muhtacım

***

Anlarım aslında
hüznün suyla yıkanmasından gelir büyüsü
oysa mutluluk her seferinde sana çıkar
anlatamam


Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: