23 Temmuz 2017

AÇIK DENİZ

PEŞİ SIRA

Pılı pırtı atıp boş sırt çantasına
Malım mülküm çöküntü bir çöplükte

Ayaklandım yattığım yerden
Koşuyorum yastıklarımla birlikte

Yeldeğirmeni'nden Yeniköy'e doğru
Güzelçamlı'dan Gracia boyunca

Sen nereye dersen
Ben işte oraya

Ama yalnızlık var ya deniz aşırı
Ve birkaç ay

O baya paldır küldür bir öfke / Oysa

Biz nerede dersek
Aşk pekala orada

İNZİVA

Denizin kıyısına vurdum sığındım
Korkuyu söküp attım yanık cildimden

Bir baktım ki dibimde yoktun
Uyandım pis bir kabustan tek başına

Kum gibi dağılsam da bazen
Muhtacım yeni gel gitlerine

Dalgalarınla buluşsam birden
Köpük köpük maviliğine çoğalsam

Bilsem de nereye çıktığını
Atsam kendimi dar kanallarına

Bir kulaç boyundan kısa
Aramızdaki uzak mesafeler

BELİRTİ

Yani kim engelleyebilir ki kavuşmamızı
Raflarda çok sevenler ansiklopedisi dururken

Her şeye rağmen pişmanlık yok bende
Sessizlik daima evdeki ses

Eli kolu bağlı özgürlüğün
Malum devletin mesaisinde

Kağıtsız da nefes alınır
Geri dönemesen de yaşanır illa

Aile, arkadaş ve sevgili aynı bize
Biz bize yaşam

Çoğu kaybedilen hükümsüz değil
Ağırlığı vursa da karanlığın üstümüze

Hem nasıl bulduysak birbirimizi
Bilinmez boz iklimlerde büyüyüp

Şans büyük prensin beyaz midillisi
Bazı bazı sana kör bir hediye

Kader de keder kadar anlamsız
Gökyüzüne dört parmak bordo çalmadıkça

Kötürüm düşüncelere durup daldıkça
Sarıldık aç bir masumiyete beraber

Bana radyo sesinle güzel haberler ver

Yendik nasılsa gelip gördükten sonra
Kalp çarpıntısı hariç rahatsızlıkları

Yalan olmasın zırıl zırıl da ağladık

Karşısına geçince hemen elmanın
Yarım yamalak kesik bir konuşmak ile

Tangodan kıvrılan köşesinde odanın
Beklerken kavmin amansız göçünü

İKİMİZ

Yedik içtik ağız bozuldu
Masalarla seviştik heyhat dedik

Gezdik tozduk vücut yoruldu
Müzelerle savaştık bedel ödedik

Ama tablolar göstermez arkasını
Yüzüm gözüm kir pas içindeymiş

Olsa da aslında karşılıklı hisler
Saklar duldasında duvarlar biçimini  

Belki bir dil keşfedilir
Öğrenebilelim diye abecesini

Hasretliğin yabancı kursunda
Çatısını kurarız vicdan otelinin

Can havliyle bize kalan
Son durak koyunda

Sınır tanımayan bir meslek ile
İkimiz cebimizde boyalı bir anahtar

Düşeriz umutlu yollara
Yanımızda kim yok kim var

22 Temmuz 2016

Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: