24 Mayıs 2008

Küçük Prenses

Askılı bir elbise içinde
Saçları Akdeniz adası

Gecenin sessiz karanlık havası
Ve Aragon'un Elsa'sı kadar güzel

Bahar mevsimi
Ve sosyalist devrimi gibi beklenen
Ve özlenen

Seven
Ve sevilen

Küçük bir prenses vardır

Gözlerine uzanan geçit
Hem gizli hem dardır

Yirmi küsur yaşında
Daha gençlik koşusunun başında

Yolculuk bavuluyla taşır öyküsünü

Sağlığını koruması
Nesli tükenen bir canlının korunmasına benzer…

Bir an bile olsa
Prensesin düşüncesinde

Var olmaya çalışan
Olmamaya alışan

Bir de şair vardır

Sözlerine uzanan geçit
Hem gizli hem dardır

Çıplak omuzlardır
Prensesin ağır yaşam yükünü taşıyan
Ve sözleri şiirlerde taşıtan

Prenses o sözlerle büyümekte
O sözler ki
Cansız bir bedeni bile büyülemektedir.

Sözler
Yaşamı anlamlandıran büyü ağı

Aslında yaşam
Karmaşık duygular yumağı

Kediler oynasın diye yuvarlatılmış
Sonra üç beş kuruşa köpeklere satılmış
Paramparça edilip bir kenara atılmış

Aşk yaşamın kıyısında
Şair muhtemelen gözlerin karasında
Küçük prenses o sözlerin arasında

Elsa kadar güzel

Aynaya sordum, o söyledi.

24 Mayıs 2008

A. Eren Loğoğlu

2 yorum:

Adsız dedi ki...

son zamanlarda okuduğum en " perfect " şiir.
'bir an bile olsa prensesin düşünde
var olmaya çalışan
olmamaya alışan ...'
bu acıyı yaşamaya değecek insan var mıdır
kırk yılın deneyimiyle söylüyorum
YOKTUR

A. Eren Logoglu dedi ki...

Teşekkürler güzel sözleriniz için.

Deneyimlerinize saygım sonsuz, hayat denilen olgu doğumla ölüm arasını dolduran bir tecrübeler bütününe ve sınırları olmayan bir coğrafyaya benzer.

Acı da sevinç, öfke, korku, özlem gibi yaşanması, deneyim olarak tadılması gereken, insanı olgunlaştıran, büyüten, önüne bakmasını sağlayan bir duygu.

Şairlerin en çok beslendiği damarlardan da biri ayrıca.

'Var olmaya çalışmak, olmamaya alışmak' durumunu tam anlamıyla acı şeklinde de algılamamak gerekiyor. Daha yoğun, karmaşık, bütünsel bir sevginin, yokluktan varlığa geçiş yapmış bir şairin sunulduğu bir anlatım var aslında.

Şiiri yazdığım kişiyle hala görüşüyorum, konuşuruz da, yaşanmaya değer olmasaydı şiire konu olamazdı diye düşünüyorum, mutlaka kızgınlıkla yazılan öfkeli şiirler de vardır ve söylediğiniz duyguyu daha açık ve etkili yansıtıyorlardır.

Eren.