19 Eylül 2008

Kadıköy'e Giden Yol...



Sezonun 7. resmi maçı ve Galatasaray oyun şablonunu değiştirmek zorunda kalıyor. Skibbe, inandığı futbol değerlerinden vazgeçerek 3'lü alan savunması düzeniyle takımı sahaya sürüyor. Oysa bu saha dizilişi ve oyun şablonu futbol tarihinin sararmış sayfalarında bırakılmış, okunması zor bir yazı gibi. Dünya futbolunun önde gelen takımlarının yaklaşık 15 yıldır oynamadığı da bir oyun anlayışı. Futbolun gelişimi karşısında yenik düşmüş, analitik olarak da 4-4-2'ye oranla zaafları belirlenmiş bir sistem.

4'lü alan savunması içeren 4-4-2 ve benzeri şablonlarda beklerin hücuma katılması anlayışı ile 3-5-2 analitik olarak yenilgiye uğruyor. Bunun sebebi 4-4-2 türevi sistemlerin hem çok oyuncuyla savunma hem de çok oyuncuyla hücum olanağı sunmasıdır. 3-5-2'de ise 3 çakılı savunma oyuncusu bulunduğundan, hücuma katılım 1 oyuncu eksik gerçekleşiyor. Bu analitik mantığı dünya futbolu yıllardır kavrayabilmiş ve buna göre 4-4-2 varyasyonları üzerine düzenlemeler getirmişken, üstelik yıllardır takım 4'lü alan, çizgi savunmasını başarılı teknik adamların ısrarları sonucu benimsemiş ve uygularken, ayrıca altyapılarda bile 4-4-2'ye göre oyuncu yetiştirilirken, Skibbe'nin bu hamlesi Galatasaray'ı çok ama çok geriye, Fatih Terim öncesine götürür.

Tüm bunların yanında Lincoln'den bir şeyler beklemenin anlamsızlığını görememek de bir başka sıkıntılı konu olarak önümüzde duruyor. Adam eksiltemeyen, ikili mücadeleleri kaybeden, kaleye şut atmaktan korkan, fizik gücü yetersiz, tek top ve birkaç aşırtma pas dışında sahadaki varlığının takım uyumuna ve oyun anlayışına ciddi zarar verdiğini görmek gerekiyor. Bir de yakalandığı ofsayt vardı ki, oyun zekasını kullanıp çizgi gerisine gelmesi gerekiyordu ama psikolojik olarak da hazır değil hala. Bu gece, rakibin zayıf olmasının da etkisiyle, diğer maçlarına oranla daha iyi bir maç çıkarmış olsa da, oyun anlayışına bu fiziksel ve psikolojik haliyle katkı vermekten çok öte görüntüsü malesef devam ediyor.

Servet'in kaçırdığı gol pozisyonundaki hamle yetersizliğinden de yola çıkarak, topa hamlelerinde geçen seneye oranla bir gerileme olduğu söylenebilir, teknik heyet bu konunun üzerine de eğilmelidir. Servet'in form grafiğindeki düşüşün sebepleri araştırılmalıdır, keza Nonda'nın da. Bu 2 oyuncu sistem dışı sorunlara sahip gözüküyorlar. Servet takımdan ayrılıp Avrupa'ya gitmek istiyor olabilir. Mehmet Topal'ın ise sistem belirsizlikleri aşıldığında, savunmanın arasına girmesi istenmediğinde, savunma önü bölgede kesici olarak düşünüldüğünde ve 2. önlibero yanına geldiğinde çok daha başarılı olacağını düşünüyorum.

Takımın olumlu yönleri de var mutlaka ama bunlar oyun anlayışı, dizilişi, sistematiğiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan olumlu yönler, yani bireysel performanslar. Kewell ve Meira ne kadar doğru transferler olduklarını göstermişlerdi, bu maçta da bunu pekiştirdiler. Baros ise ilk defa 11'de başladığı maçta, çok faydalı işler yapabileceğini, özellikle hareketli ve topsuz oyunuyla gösterdi.

Skibbe bu sürekli değişiklik yapma, bir düzen oturtamama anlayışıyla devam ederse -bir maç 6 savunma özellikli oyuncu, bir maç 2 savunma özellikli oyuncu, bir maç 3-5-2, bir maç 4-2-3-1 gibi- kendisine verilen kredileri çok çabuk tüketecek ve sezon sonunu, bütün o Galatasaray geleneklerine rağmen, göremeyecektir, bu çok net görülüyor. Oyunu yönetemeyen, çağdışı, analitik olmayan bir anlayışı, üstelik 7. resmi maçta denemiş olmak, ne kadar çaresizlik içerisinde olduğunun da bir ifadesi gibi.

Skibbe şunu da unutuyor, burası futbol kültürü çok gelişmiş, altyapılarda futbol adına her şeyin dört dörtlük öğretildiği bir ülke değil, yani Sabri'den, Ayhan'dan pek çok enternasyonel Türk oyuncusundan bir maç 3-5-2, bir maç 4-2-3-1 oynamasını bekleyemezsiniz, beklerseniz ciddi sıkıntılar yaşarsınız, özellikle de çok zor edindiğimiz 4'lü çizgi savunma oynama konusunda, gollerin ikisi de bu şekilde oldu bu gece.

Skibbe, eğer bir maçlık değişim yapmadıysa takım üzerinde, kendisine yeniden bir 10 haftalık kredi vermek gerekiyor, bizim için yeni ama aslında tozlu raflarda kalmış oyun anlayışını oturtması için.

Galatasaray gelişme kaydetmesi gerekirken geçen sene bıraktığı yerden geriye doğru yol alıyor. Oyun anlayışı sadece bireysel yetenekler üzerine inşa edilmiş durumda, oyun disiplini yok, mücadele çok zayıf, sertlik yok, rakibi yıldırma yok, pres yok, kaos yok, Galatasaray ruhu yok, savunma anlayışında ciddi zaafiyetler var, -Skibbe'nin sistem ve oyun anlayışının getirileri aslında tüm bu yoklar listesi- bir sürü oyuncu sakat, formsuz, Skibbe sürekli bir arayış içerisinde.

Skibbe'nin yeterliliği, yetersizliği bu tür anlamsız oyun şablonu değişikliği gibi hamlelerde de bulunursa daha çok tartışılacak gibi duruyor.

19 Eylül 2008

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: