…Finlandiya koyunun güneyinde geceleyin
dumanlı denize yakın
telli pullu bir yılbaşı ağacı
karanlık Gotik kulelerle Töton şövalyelerinin armaları arasında ve fabrika
bacalarıyla çevrili bir yılbaşı ağacı.
Bir yılbaşı ağacı karlı bir meydanda Estonya türküleri söylüyor
telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı
sen kırmızı sırça topun içindesin
saçların saman sarısı kirpiklerin mavi
onu oraya ben astım seni içine koyup
ak boynun uzundur yuvarlaktır
kuşkularım kaygılarım sözlerim umutlarım ve okşayışlarımla koydum
seni sırça topun içine
bütün yılbaşı ağaçlarına bütün ağaçlara bütün balkonlara pencerelere çi-
vilere hasretlere astım kırmızı sırça topu seni içine koyup
bağışla beni öleceğim seni bırakıp orda
Estonya en küçük sosyalist devleti
adam başına en çok şiir okuyan
en çok votka içen
ve otomobile motosiklete motorollere en çok meraklı
ve deri işleriyle mobilyasıyla ünlü
bir de otuz binlik korosuyla
…ölüm döşeğinde yatanın gözlerine bakamam utanırım
yaşamak ayıp bir şeymiş gibi gelir biri yanımda can çekişirken
Lüsya ölüyor Moskova’da Antuzyastlar Caddesinde bilmem kaç numrolu
sağlıkevinde
yüzü eski tahta bir kaşık
eriyen kara karışıyor akşam karanlığı
art arda kamyonlar geçiyor asfaltı sarsarak
Lüsya’dan vuran keder mi alnımı kırıştıran
kendi yakınlığım mı ölüme
bir yılbaşı ağacı karlı bir meydanda Estonya türküleri söylüyor
telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı
bağışla beni öleceğim seni bırakıp içinde sırça topun
bu dünyada bir şey yaşıyor eşi emsali görülmedik bir şey ve benden başka kimse farkında değil onun
belki bir bitki bir hayvan bir söz bir maden bir ışın bir mutluluk belki
belki bir yıldızdan düşmüş
bu dünyada bir şey yaşıyor senin için yaşıyor ama sen farkında değilsin
onun
öleceğim bağışla beni öleceğim ve sen kırmızı sırça topu parçalayıp çıka-
caksın içinden ineceksin karlı bir meydana
artık Moskova’da mı olur Tallin’de mi Leningrad’da mı ineceksin karlı bir
meydana yılbaşı ağacından
ama ben bu dünyada senin için yaşayan şeyi götürmüş olacağım
Lüsya ölüyor
yüzü eski tahta bir kaşık
…benden sonra ölmesi gerekenler benden önce ölüyor ne iştir
büyük harpler yüzünden ölüm büsbütün şaşırdı sırayı
kamyonlar geçiyor Antuzyastlar Caddesinin asfaltını sarsarak
afişlerde 65 yılının dev sayıları kömür şu kadar ton petrol bu kadar kumaş
şu kadar metre
karlı bir meydanda bir yılbaşı ağacı Estonya türküleri söylüyor
karanlık Gotik kulelerin arasında ve fabrika bacalarıyla çevrili bir yılbaşı
ağacı.
961-962 Tallin
[1962, 1 Ocak Tallin]
Nazım Hikmet
"Son Şiirleri"
(1959-1963)
Şiirler 7
Sayfa 108-110
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
1 hafta önce
1 yorum:
Özledik senin barça yazılarını.
Yorum Gönder