19 Nisan 2008

Su Akıyordu

Sorunlar yaratırım
Sevinçlerde
Sorular aratırım
Bilinçlerde

Şairim
Eğer şiirim
Okunuyorsa
Ve tarih bunu yazıyorsa

Bir şair
Okumayı ve yazmayı
Çok sevmeyen bir kadına aşkı anlatabilir mi?

Bilgisizlik

Bir şiir
Okumayı ve yazmayı
Çok sevmeyen bir kadına aşkı yaşatabilir mi?

İlgisizlik

Çalkantılı denizler gördüm
Denizleri örümcek ağıyla ördüm

Boğulmadım
Hüznü barındıran bir ada olmadım

Beslendim
Güvenli ve sorgusuzca seslendim

Boşuna!

İnançsız bir inanış
Aldanmış bir aldanış kadar

Soğuk, ıssız, ıslıksız
Terk edildim

Sensizim

Denklemlerin bilinmeyeni
Çözümlerin sevilmeyeni

En eski ve en yeni

Kırık dolu aşk karnesi benim

Sahi ben kimim?

Çelişkilerin kısa yol tuşuyum
İlişkilerin kötü yol tutuşuyum

Öyle ya!

Birliktelik yoruldu
Önce şair vuruldu
Kitap elinde

Su akıyordu yaralardan
Kan değil bu
Kırmızı değil sızan aralardan
Renksiz ve donuk su

Su akıyordu
Önüne geleni de yıkıyordu

Gözyaşı değil bu
Renksiz ve donuk su

Su akıyordu
Ölüm suyun azalmasına bakıyordu

Şair susuz

Susuzluk
Önü arkası suçsuzluk

Mahkemede kimliğim kaldı
Umutlarımı iyilik aldı

Bakmayın adında iyi geçtiğine
İyilik iyi olamaz

Evsizim

Gece konan evler yıkıldı
Sessiz bir anda
Ve yağmurlu bir günün sabahında oldu bu
Çok kısa bir zamanda yok oldu

Oysa ev inşaatına giden uzun bir yoldu
Gece şahit

Unutkanlık, bir anlık!

Sessiz ve kısa bir zamandı
Yağmurlu bir günün sabahında oldu bu

Bu kadar şey?
Çok mu?
Ne kadar şey?
Hiç yok mu?

Bu davranış ona yakışmıyor…

Susarım, yer gök umut seli

Sus(a)mak en güzeli

19 Nisan 2008

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: