01 Temmuz 2009

21



Atlanta Hawks'da oynadığı dönemde Michael Jordan'ı tutma görevi hep onundu, SG olmasından ötürü. Steve Smith'ten bahsediyorum. MJ'in performansını yavaşlatmayı başardığı bir maç sonrasında -sanırım MJ o maçta da 30 küsür sayı atmıştı- bunu nasıl başardığı soruldu gazeteciler tarafından.

Steve Smith şöyle demişti: "O'nu tutmak imkansız değil ama emin olun imkansıza çok yakın."

Roger Federer için de geçerli bu. O'nun başardıkları imkansız değil belki de ama buna çok yakın. Zorlu geçmesi beklenen Karlovic engelini de rahat bir şekilde aşarak Wimbledon 2009'da Yari Final'e geldi. Rekorunu geliştirmeye devam ediyor, hakikaten inanılmaz, üst üste 21 Grand Slam boyunca Yarı Final'e yükseldi Fedex. Bunu başarma ihtimali olduğunu zannetmiyorum başka bir oyuncunun.

2004 Fransa Açık'ta 3. Turda elenmesinden sonra Yarı Final'den aşağı bir turda veda etmedi turnuvaya. Bu 5 yıllık süreçte 17 defa Final oynayıp 12'sini kazandı ve sadece 3 defa Yarı Final'de elendi.

Spor tarihinde, özellikle tüketimin bu denli yoğun olduğu bir dönemde, bu kadar domine edici bir performansı sürdürebilmek, En Büyük olmanın bir ifadesi açık ve net.

Master of Skills, yoluna devam ediyor her zaman olduğu gibi.

O kadar şanslıyım ki, Federer'i seyretmiştim diyebileceğim nesiller boyu.

1 Temmuz 2009

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: