Grand Slam'lerden sonra en önemli turnuvadır ATP World Tour Finals. Tenis tarihinin en iyisi ve günümüzün en formda oyuncusu karşı karşıya geldi turnuvanın son maçında.
Aralarında yapılan maç istatistiğine, genç olmasına ve gelecek vaad eden potansiyeline atıf yapılarak daha iyi olduğu söyleniyordu Nadal'ın Federer'den. Haliyle Roger da tenis tarihinin en iyisi olarak anılamazdı bu durumda, kazandığı Grand Slam sayısı ve çeşitliliği öyle demese de.
22. defa karşı karşıya gelmiş oldular bu maç ile. 12'si toprak kortta ve Nadal'ın 10 - 2 üstünlüğü var. Federer sert zeminde 4 - 3, çim kortta da 2 - 1 önde. Aslında bariz bir dominasyon yok, Nadal, Federer'e ters gelen bir oyun tarzına sahip, bunun yanında taktiksel olarak da Federer'in zaaflarına göre oynuyor sürekli, kendi oyunundan daha çok buna kafa yoruyor ve en önemlisi tarihin en iyi toprak kort oyuncusu.
İlk ve son set gösterdi ki oyun tekniğinin ulaştığı son nokta Federer'dir. Winner sayısında Nadal'ı üçe katlamasının altında yatan da bu. Oyun olarak Federer, Pep'in FC Barcelona'sıysa, Nadal Mourinho'nun Internaziole'dir, Roger kusursuz ve estetik oynun doruklarında gezer her daim. Her vuruşu sanat içerir.
Maçın detaylı analizine girmeye gerek yok. Nadal'ın oturduğu koltukta bile FedEx yazıyordu, salon çılgınca bir heyecanla doluydu, pek çok meşhur insan da tarihe tanıklık etmek adına oradaydı.
ATP World Tour Finals tarihine göz atıldığında bir başka istatistikle karşılaşılır. Tenis tarihinin en büyük oyuncuları, Sampras, McEnroe, Lendl, Borg gibi isimler birden çok kazanmışlardır bu turnuvayı. Roger Federer'in 5. şampiyonluğuydu bu gece yaşanan ve Sampras, Lendl'ı yakaladı böylelikle. Bu rekoru da eline almak isteyecektir, yaşı izin verdiği sürece. Nadal'ın bu listede yer alamayışı, tam da bu isimlerden dolayı, kariyeri boyunca büyük bir eksiklik olarak algılanacaktır. Kazandığında da Federer'den az olmasına vurgu yapılacaktır. Ya da açığı Olimpiyat Altın Madalyası'yla kapatmayı düşünecektir Nadal hayranları ancak o listede de Agassi dışında kendisine eşlik eden olmayacaktır, bu elbette madalyanın değerini düşürmez ancak çok da önemsenmediğin bir göstergesi olabilir. Nadal'ın, tarzına hiç uygun olmayan bu zeminde kazanması da kolay değil!
2011 Federer'in yılı olabilir, önce Avustralya, sonra Wimbledon ve en son Amerika Açık şeklinde. Nadal'ın Roland Garros'u bırakacağını sanmıyorum, Roger dışında onu zorlayanlar çıkabilir elbette.
Nadal'ın zirveye çıkıp 3 Grand Slam kazandığı bir sezonun son turnuvasında eze eze kazanabilmek tarihin en iyi oyuncusuna yakışırdı zaten.
Tarihin en iyisi, Roger Federer kazandı, anın en iyisi, Rafa Nadal'a karşı. Tarih yeniden yazıldı, Federer'in kameralara bıraktığı imzayla.
28 Kasım 2010
A. Eren Loğoğlu
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
2 hafta önce
1 yorum:
o nasıl bir backhand'dir. el ve raket artık bir olmuş, raketi eli gibi kullanmak; tekniğin ulaştığı son noktadır. Federer gerçekten asıldığı ve istediği hiçbir maçı kaybetmez Nadal'a karşıç bunu dün akşam herkese gösterdi bence.
Winner, forehand bitiriş, backhand winner, topu koşturması, istediği yere topu atmak ve sadece kendi oyununu oynamak. Kesinlikle Barca sahaydaydır dün akşam.
İnşallah bu akşam da Barca sahada olacak!
Yorum Gönder