21 Kasım 2010

Mesaj Kaygısı: B e k l i y o r u z!



Neresinden başlamalı anlatmaya, neresinde sigaradan bir nefes almalı, neresinden sonra yatağına bulan su gibi akışına bırakmalı, bilinmez.

FC Barcelona, bir kulüpten daha ötesi, resitallerinden birini daha sundu bu gece, yeryüzünün güzel futbol dilenen sevdalılarına. Üstelik bunu El Clasico'ya bir hafta kala gerçekleştirdi, mesaj içeriyordu elbet.

Almeria maça çıkarken 18. sırada, sadece 1 maç kazanabilmiş bir takımdı. İlgi çekici olan 11 maçta kalelerinde 10 gol görmüş olmalarıydı, az olarak nitelendirilebilirdi, keza Diego Alves La Liga'nın iyi kalecilerinden biriydi.

Bu veriler ortaya konduğunda zor bir maç olması bekleniyordu ama erken ve üst üste gelen iki gol rakibin kolay çözülmesine sebep oldu.

Barça, 4 - 3 - 3 klasiğiyle sahadaydı, birkaç oyuncu tercihi değişikliği dışında. Pique sarı kart sınırında ve haftaya Madrid maçı olduğundan oynatılmadı, sol merkez savunmacı olarak Fontas yer aldı.

Sergio'nun bölgesinde Mascherano, hafif sakatlığı bulunan Abidal'ın yerine Maxwell vardı.

Fontas'tan daha önce de bahsetmiştim, topu iyi kullanan ve bu yönden Pique'ye benzeyen bir oyuncu, Pedro'nun attığı goldeki pasıyla da bu özelliğini gösterdi. Çok daha iyi olacak ve Muniesa'nın bir adım önünde hala.

Mascherano her maç üzerine koyuyor, kontratak gelişimlerini başlamadan sona erdirdi, en etkileyici özelliği öldürücü, diyagonal uzun pasları, Barça'ya genişlik katıyor. Sergio bunu hiç yapamıyor, önemli onun adına. Bir de hakikaten rakibin fizik gücü ne olursa olsun topa müdahale edebiliyor.

Burdan şöyle bir çıkarım yapılabilir;

Bazen yanlış tercihlerde bulunmak, başka doğru tercihlerin önünü açabilir. Yaya Toure ve Samuel Eto'o'nun gönderilmesi Barça Teknik Heyeti için zorunlu ya da değil yanlış transfer tercihleriydi, düzenin dengesiyle oynamaktı. Ibra seçimi küçük de olsa bir bedel ödetti.

Yine bu tercihler, yanlışı yerinde gözlemleme, tecrübe etme ve daha iyisini bulma arayışını da beraberinde getirdi. Guardiola B Takımı'ndan göreve gelirken hemen yanı başındaki Rijkaard'ın A Takımı'nı inceleyip sorunların -Ronaldinho, Deco- ne olduğunu doğrulukla tespit edebilmişti, aynısı tekrarlanıyor, hem de kendi görev sürecinde.

David Villa ve Javier Mascherano, Samuel Eto'o ve Yaya Toure'den çok daha iyi bir konuma getirebilirler bu takımı.

Villa her maç daha iyi, Messi'yle uyumu giderek artıyor, olağanüstü kıvamına çok yaklaştı. Bu gece gol atamaması enteresan gelebilir ancak nerdeyse her pozisyonda savunmayı şaşırtıcı koşusunu gerçekleştirdi.

Bojan'a eleştiriler vardı, cevabını veriyor goller atarak.

37 dakikada 5 gol, sayısız okazyon, sıfır hata, devrede Xavi & Iniesta'nın birlikte kenara -bu esnada kulübe Dünya Kupası kazanan İspanya'nın ilk 11'nden 4 oyuncu barındırıyordu- gelmesi, ikinci yarı kenardan gelen Thiago'nun iyi bir oyuncu olacağını yine ve yeniden hissettirmesi, taraftarların stadı uzunca bir süre terk etmeyerek güzel oyna ve rakibe saygısını göstermesi, maç sonunda kaptan Puyol'un rakip oyuncuları tesellisi akılda kalanlardı.

Sırada Pana maçı var hafta içi Yunanistan'da, kazanıp gruplardan çıkmayı garantilemek isteyecek Pep, turu son maça bırakmamak için çok ciddi olunması gerekiyor.

Ve beklenen, El Clasico, Pazartesi gecesi, Katalunya'daki yerel seçimler sebebiyle.

Mourinho, Ronaldo ve onun gibilerin, kralın, krallığın, oligarşinin, başkentin, her ne şekilde olursa olsun kazanmanın, İspanya'nın Real Madrid'i, Guardiola, Messi ve onun gibilerin, halkın, Katalanların, faşizme direnişin, güzel oynayarak kazanmanın, Katalunya'nın FC Barcelona'sı bir kez daha karşı karşıya.

Bir istatistik, hani Mourinho Barça'nın baş belası zannediliyor, kasıtlı olarak öyle lanse ediliyor ya, göz atalım;

Camp Nou'da Mourinho takımları, 5 maçta 3 yenilgi 2 beraberlik aldı, daha kazanamadı, bu emeline hiç ulaşamayacak da.

Real Madrid, La Liga'nın son 32 haftasında sadece 1 yenilgi aldı, o da Bernabeu'da ve Barça'ya karşıydı. Bu denli iyiler ve bu sezon çok daha iyi kontratak yapıyorlar. Asıl silahları hakemler, her maç bir kıyak geçiyorlar -bolca penaltı sosuyla- yeter ki biraz oyun krize girsin, Bilbao maçında da devredeydiler.

Gelsinler bakalım, bekliyoruz hesabı kesmek için, kazanacağız ve 13. haftanın sonunda lider FC Barcelona olacak!

21 Kasım 2010

A. Eren Loğoğlu

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Mourinho'yu maç sonunda başı önde görmek için sabırsızlanıyorum.Güzel oyun ve alt skorlu Barca galibiyeti çok güzel bir pazartesi eğlencesi olur

Adsız dedi ki...

Jose'nin kazandıklarına saygı duyarım(Kazanmak için yapmayacagı şey olmamasına ragmen). 1 haftada FC Barcelona bu adamı Dünya'da bir numara yaptı.Gerekeni gerek La liga'da gerek 92'de yaptıgı gibi Wembley'de yapıp çıkardıgı yerden indirecektir.