4 - 1 - 4 - 1 şeklinde dört blok olarak yayılarak başladı takım oyuna. İki dörtlü bloğu bağlayan oyuncular Avustralya'nın omurgası Lucas ve Kewell idi.
İlk 30 dakika orta saha yerleşimi;
------------Lucas-------------
Kazım---Yekta---Culio---Stancu
------------------------------
------------Kewell------------
30 - 45 arası;
------------Lucas-------------
--C Kazım------Culio---Yekta--
--------Stancu----------------
-----------------Kewell-------
45 - 64 arası;
--------M Sarp---Lucas--------
--C Kazım--------------Culio--
--------Stancu----------------
--------------Kewell----------
64 - 69 arası;
--------M Sarp---Lucas--------
--Aydın----------------Culio--
--------C Kazım---------------
---------------Stancu---------
69 - 90 arası;
--------M Sarp---Lucas--------
--Aydın----------------Culio--
--------Stancu----------------
--------------Baros-----------
Cana & Lucas ön - arka tercihi deneysel kalmaktan öteye geçemeyecek. Cana'nın pozisyon / kademe hataları, ofsayt ve çizgi savunmayı bozan konumlanmaları, Sabri ve H Balta gibi sürekli bölgelerini kaybeden iki bek oyuncusuyla birleşince, Cana'ya dair adaptasyon sorunları daha da büyük tehlikeler doğurdu kalemizde.
İlk gol H Balta'nın tarafından geldi, üçüncü golde de Sabri nerdeyse bir dakika içersinde geri dönmedi yerine. İkinci golse, iyi paylaşılmayan ceza sahası organizasyonsuzluğuna kesilen duran top cezasıydı.
Zapata'nın üçüncü gole müdahale edemeyişi ve son dakikada verilmeyen penaltıdaki kontrolsüz girişi, olumsuz yönleriydi. Maç kurtaran bir kaleci olmayacak, yenmeyecek golü yemesin -Ufuk ve Bursa- yeter anlayışıyla nereye kadar gider, muamma! Oyunu eliyle ve çabuk başlatması da olumlu yönüydü.
Lucas'ın önde oynatılma amacı, kenarlara uzun ve ters toplar atması ve bunun sonucunda oyunun çok daha hızlı bir şekilde tehlikeli bölgeye taşınmasıydı.
Deneysel tercihlerden bir başkası da Kewell ve Stancu arasındaydı. Muhtemelen daha önce hiç izlemediğimiz Stancu hedef santrfor değil, yardımcı forvet. Baros'un da kısa zaman içersinde döneceği hesaba katılarak merkezde oynayacak bir isim transfer edilmedi. Başka bir izahı olamaz çünkü bu tercihin. Keza Baros da sonradan oyuna girdi ve amaca uygun bir görev dağılımı oldu
Stancu & Baros arasında. Stancu'nun golü ve C Kazım'a attığı ara pası, aslında tam da bu bölgede oynaması gerekliliğini ortaya koyuyor.
Hagi'nin Cana & Lucas ön - arka tercihi ne kadar yanlışsa, Stancu & Baros ön - arka tercihi de bir o kadar doğruydu, Kewell'ın top kayıplarıyla takımı önde tutamayışını göze alma pahasına hem de.
Bekler düzeldiğinde, tek şans Çağlar, Insua yabancı kontenjanına takılacaktır ve Lucas & Cana değişikliği gerçekleştiğinde savunmanın oturacağı söylenebilir.
Oyuncuların, koordinasyon ve çift yönlü oyun için -orta dörtlü blok- çok eksikleri bulunuyor, Culio ve Yekta bu sebeple çok yetersiz gözüktüler. Potansiyeli çok yüksek olmayan bu iki oyuncunun, ayaklarına hakim görüntüleriyle en azından taktiksel açıdan oyunu tutacağını ve takımı öne taşımaya yardımcı olacağını söylemek olası, müthiş bir yaratıcılıkları yok. Culio'nun savunma katkısı Yekta'dan fazla, mücadeleci ve dirençli bir oyuncu, zora düştüğünde faul alıp pozisyonu kurtarıyor.
Şöyle bir planı olabilir Hagi'nin kısa vade için;
Lucas'ın yanına Ayhan, sağ kenarda Yekta / C Kazım, sol kenarda Culio, önde Stancu & Baros. M Sarp, Barış, Aydın, E Çolak, Insua da rotasyonun diğer parçaları.
Daha Pino, Çağlar ve en önemlisi Arda var. Bir de unutulan Misimovic. Bir süre onları denkleme sokmamak en doğrusu sanırım.
Bir de hücum organizasyonu çalışması gerekiyor takımın. İlk gol Culio'nun ortasına ceza sahasına giren kenar oyuncusuyla geldi, önemliydi.
Tur kaybedilmedi, 1 - 0 yetiyor. Umut vaad edici bir oyun yoktu sahada ancak Hagi'nin beklentileri zamanla oturabilir, takımı tanımaya çalışıyor, oyuncular bölgelere, bloklara, özelliklerine alışmaya uğraşıyor. Her maç stratejisini ve genel çerçeveyi ayrı ayrı değerlendirmek de gerekebilir. TT Arena'da erken öne geçip oyunu tehlikeye sokmamak gerekiyor çünkü Gaziantep çok tehlikeli bir takım.
Gecenin en hüzünlü olayı herhalde transfer edilmeyen ve merkez santrafor oynayan Cenk Tosun'un iki gol atıp, maçı kazandıran isim olmasıydı.
3 Şubat 2011
A. Eren Loğoğlu
Galatasaray:3-2:Samsunspor
-
Koreografi konusunda Galatasaray taraftarının eline su dökecek yok da, 10
Kasım günü deplasmana gelen ve armasında Atatürk olan Samsunsporlu
taraftarl...
2 gün önce
2 yorum:
Kondisyon sorunu devam ediyor.
Gaziantepspor maçı özelinde bu hoşgörülebilir belki.
Şöyle ki;
Kewell ve Neill.2 gün önce Asya Kupası'ndan döndüler.
Baros.Uzun bir süre sonra döndü.Her ne kadar,25 dk. kadar oynasa bile.
Culio.Maçın sonlarında,önceki maçlarda üzerine binen yükün etkisi ortaya çıktı.
Hakan Balta.Sezon başından beri bitik.
4 hafta sonra,kondisyon sorunu kalmamış bir takım olmalı,Gaziantepspor'a karşı.Ve,devamında Beşiktaş'a!
Hagi nin Cana-Neill denemesi bu maçla sınırlı kalır umarım, sonuçları net bir şekilde ortada...
Yorum Gönder