Sezonu açıyorlar, pek çok sıkıntıyla. Kabul etmeseler de adına oynadıkları, kağıt üzerindeki ülkelerine kazandırdıkları Avrupa Şampiyonluğu ve Dünya Kupası, bir anlam ifade etmiyor olmalı ki, üç gün sonra maçları olduğu bilindiği halde, eziyet çektirircesine Meksika'ya götürüldü Barça oyuncuları. Federasyonun onları ödüllendirme şekliydi bu. Madrid kökenli iki ismin, Teknik Adam Del Bosque ve İspanya Futbol Federasyonu Sportif Direktörü Hierro'nun marifetiydi davet. Kulübün ısrarlı başvuruları da reddedildi Federasyon tarafından. Sevilla'yla oynanacak Süper Kupa Finali'nin ilk maçında bir çok oyuncu olmayacak muhtemelen, yorgunluk sebebiyle.
Tam 14 oyuncu Milli Takımlardaydı, hafta içi. Pep, bu zorluklara karşın, elde kalanlarla hazırlıklarını sürdürdü ve milli oyuncular Barselona şehrine indikleri andan itibaren sıkı bir antreman programına alındılar. Villa çok heyecanlıydı.
Antremanlardan ve hazırlık maçlarından özel bir not, Sevilla'dan transfer edilen sol bek Adriano'yu sağ bek bölgesinde görürseniz, hiç şaşırmayın. Dani Alves gibi oynuyor, rahat ve başarılı. Bu da Pep'in oyuncunun özelliklerini iyi analiz edebilmesinin ve eksiklikleri bu tür iç çözümlerle giderebilmesinin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Maxwell de sağ bek oynamıştı hatırlanırsa.
Thiago ve Jonathan'dan gelişim göstermeleri bekleniyor, orta sahanın merkezinde. Puyol'un her yönüyle -mücadele, liderlik, ruh, savunma- gelecekteki hali olan Muniesa'nın da geçen sezon gördüğü kırmızı karttan sonra döktüğü göz yaşlarının üzerinden çok zaman geçti ve takıma yavaş yavaş ısınacağı düşünülüyor. Bojan'dan Pedro patlaması gelebilir bu sezon.
Ibra'dan estetik işleriyle Henry katkısı, Villa'dan da gol kokusuyla Eto'o etkisi isteniyor. Messi, Xavi ve Iniesta burda, Puyol, Pique, Valdes burda, Pedro daha ileri gidebilir mi, bekleyip göreceğiz, Jeffren var geçen sezon saman alevi gibi parlayan. Keita ve Busquest arkayı toparlayacak ve takım, yorulmadan yeniden hücumu olgunlaştıracak. Oriol da onları destekleyebilir, alt yapıdan, belki bir transfer daha. Milito, Alves, Maxwell, Adriano, Keita, Messi enternasyonel tugaylar olarak savaşı sürdürecekler.
Messi büyülemeye devam edecek, büyüyecek, maç sonlarında topunu alıp sahayı yine arka mahlenin çocuğu gibi terk edecek, ne kadar da olgunlaşsa bir yanı hep çocuk kalacak, masum.
Pep'in takımı, son 2 yılda 121 maç oynamış ve sadece 11 yenilgi almış. 296 gol kaydedilmiş, inanılmaz. 7 kupa kazanılmış bu evrede.
Sezon başlıyor, onları durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecek! Villa çılgınlığı yaşanacak dört bir yanda, Mourinho başarısız sayılacak ve belki de kovulacak, Madrid son 2 sezonda olduğu gibi yine yenilgiyle ayrılacak El Clasico'lardan ve şampiyon olamayacak. Güzel futbol kazanacak, futbol tarihinin en güzel oyun oynayıcıları, seyrine doyum olmayan bir yıl daha yaşatacaklar.
Ve Puyol, Avrupa Şampiyonluğu ve Dünya Kupası'nı kaldıramayan Puyol, senyera sargılı kaptan, azılı Katalan, tek tek kaldıracak kupaları arşa.
George Orwell, Katalonya'ya Selam yazıyordu kitabının adını, biz Katalunya'dan Selam diyelim futbol romantiklerine.
Tarihin en güzel futbol oynayıcıları sahne alıyor, futbol yeniden başlıyor. Önce aşk, Galatasaray, 20'de.
13 Ağustos 2010
A. Eren Loğoğlu
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
1 hafta önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder