19 Ağustos 2010

Teknik Adamlık



Hiç anlam veremediğim bir konuya değineceğim;

96 - 00 arası Fatih Terim 11 Kupa -4 Lig- kazandırdı takıma. Sonra ayrıldı, ayrılmak zorunda bırakıldı, süreci sorgulamıyorum. Gittiği günden bu yana 10 yıl geçti ve sadece 6 Kupa -3 Lig- elde edilebildi.

Terim kalsaydı bu süre zarfında daha kötü durumda olunmazdı herhalde! Terim gitmek istedi, kariyerinin zirvesindeydi, tutulamazdı diyelim, Mircea Lucescu getirildi, harika bir tercih idi, 2 yılda 2 Kupa -1 Lig- kazandırdı, kalan 8 yıl takımın başında dursaydı, 4 Kupa ile yetinmezdi gibime geliyor. Haydi Terim'i geri getirme bahanesiyle, Lucescu'yu da göndermek zorunda kaldık diyelim -ne absürd- Terim bugüne kadar görev yapmış olsa ne kadar daha geriye düşebilirdik ki!

Terim'den de geçtim tekrar, ilk yılı başarılı olmasına karşın sonraki sezon çöküşe geçti farklı etkenlerden ötürü, Hagi getirildi, futbol aklı vardı, takımı anında toparladı, doğru hamleler yaptı, bir de Kupa kazandı, 6 yıl o kalsaydı 3 kupadan daha fazlasını kazanma şansı olurdu bence!

Hagi'yi de geçtim diyelim, Eric Gerets getirildi, kariyerli bir isimdi, biraz fantastik bir oyun şablonuyla puan rekorları kırdı, mucizevi bir şampiyonluk kazandırdı, 5 yıl daha kalmış olsa 2 kupa daha alınamaz mıydı en azından!

Arada Kalli, Cevat Güler, Skibbe, Bülent Korkmaz ile bir geçiş dönemi yaşandı, onları katmıyorum hesaba.

Şimdi de Rijkaard'ı getirdin, ikinci sezonu.

Biz Teknik Adam beğenmiyoruz ve her seferinde bunun cezasını çekiyoruz, giden isimlerin hiçbirinin gelmesini istemem açıkçası ancak gitmelerini de istememiştim, doğru olan buydu kanımca. Terim, Lucescu, Hagi, Gerets'den hangisi kalmış olsa, bulunan noktadan çok daha iyi bir yerde olunurdu sportif başarı anlamında.

Umarım benzer bir yazıyı -Rijkaard'la başlayan- 10 yıl sonra kaleme almak zorunda kalmayız, artık ders alınsın, sorun Teknik Adamlar değil!

19 Ağustos 2010

A. Eren Loğoğlu

3 yorum:

nusret dedi ki...

Evet.Sorun,teknik adamlarda değil.Yönetimsel...

2002-06 arası Özhan Canaydın başkanlığındaki yönetimler kadar da vizyonu dar değil bu yönetimin!

Sorun nerede ben bilmiyorum!

Futbol takımına gelirsek;Sabri,Cana,Elano,Pino ve orta saha transferi çok şeyi değiştirir! Bu futbolcularsız,Karpaty'i Ali Sami Yen'de yenememezlik olur mu peki!

Olur,futbol bu!

Peki;Sabri,Cana,Elano,Pino ve orta saha transferi UEFA Avrupa Liginde olmayan Galatasaray'da oynarlarsa ne olur!

Enseyi karartmayın!

Gemici Düğümü dedi ki...

Hıncal Uluç'un etkisi midir, nedir? Lucescu'dan itibaren bu saydığın isimlerin hepsine saydırdı adam; daha kötüsü başkaları da bu tarzı benimsedi. Uluç'un başını çektiği bu akım, televizyonda aykırı görünmek ve prim yapmak adına pek çok oyuncu, direktör, hakemin başını yedi.
Uluç elimize çekici verdi, herşeyi çivi görüyoruz.

zachpaulsen dedi ki...

sorun teknik direktör değil. sorun tabi ki yönetimsel.
adnan polat her mikrofon uzatıldığında stad, şirket birleşmesi, ekonomik yapılanma, rivadan bahsediyor ama bütün bunların tamamımın ne için yapıldığını unutmuş gibi yapıyor sanıyorum. yani aslında araçlar amaçların önüne geçmiş. futbol takımı veya diğer bransşlar sportif anlamda başarılı olamazsa bu yapılanların bir öenmi yok. ya da bu yapılanların tamamı sportif başarıyı elde etmek için.
rijkaard ile devam kararı aldığın bir sezona; şampiyonluluğu 2 ay önceden kaybettiğin belli iken, takımın kangren olmuş noktaları da yıllardır apaçık ortada iken aylarca hiçbir müdahelede bulunamamak veya inadına yanlış müdaheleler yapmak bir yönetim başarısızlığıdır. bunun sorumlusu da tabiki GS yönetim kuruludur.
sezon daha başında çok sancılı başladı. Rijkaard'ın gitmemesi için takımın maç kazanmaya ve kendine olan güveninini geri kazanmaya ihtiyacı var.
ama orta saha ve kaleci anlamında eldeki malzemenin yetersizliği bu boyuttayken insan karamsarlığa düşüyor.
hiç olmazsa transfer sezonu kapanmadan orta sahaya takviye yapsak düzelme anlamında eylül ayında bir umur olurdu.
şüphesiz yeni stad, diğer ekonomik hamleler yıllar içinde etkisini gösterecek ama şu an acilen bir şeyler de yapmak lazım.