Eski-yeni ayrımı çerçevesinde yapılan antremanlar -sezon öncesi uyarılar alan Hasan ve Ümit'in yeniler takımında yer alması- hazırlık maçları, oynatılmayan bir Lincoln, anlamsız ön libero ve sağ bek denemeleri, psikolojik ve teknik anlamda Kalli'nin yanlışları gibi gözüktü hazırlık sürecinde.
Yaklaşık 2 yıldır süregelen genç oyunculara önem verilmesi, oynatılması, verim alınması gibi geleceğe yönelik, hem maliyeti düşük hem de olumlu yansımaların yüksek olacağı bir düşünce sistemi malesef Kalli'nin gelmesiyle rafa kalkmış gibi gözüküyor. Bu durum için Kalli'yi suçlamamak gerek, Hagi'nin üzerindeki 100. yıl baskısı gibi, onun da üzerinde bu tek yılında başarılı olmak zorunluluğu var. Gençleri oynatarak kendini riske atma ihtimali de azalmış oluyor bu zorunluluktan ötürü. Yönetimin transfer döneminlerinde olan suskunluğunu bu yıl abartılı bir şekle bürünerek bozması da, gençler konusunu iyice çıkmaza sokmuştur. Şu an pek çok yetenekli genç oyuncumuz ya kiralık verilecek ya satılacak ya da bir yerlerde unutulacak, çürüyecektir.
Serkan Çalık, Barış Özbek, Servet, Bouzid ve Orkun transferlerine bu anlamda değinmek gerekir. Elinizde potansiyeli olan ama oynatılarak kazanılması gereken, pek çok kişinin umut vadettiğine inandığı -Hakan Ünsal, Ergün, Bülent, Suat ve nicelerini hatırlayın, oynatılmasalar nasıl gelişebilirlerdi- Erkan, Uğur, Anıl, Aydın, Özgürcan, 19 yaşında bir gencin hata yapabileceğini düşünmeden gönderilen Fevzi, bu 4 yeni oyuncudan ne yetenek ne de gelişebilirlik anlamında eksikleri olmadığını düşündüğüm genç oyuncularımızdı. Gelinen nokta yenilerin doğal olarak kalacağı, eskilerin durumunun ise ne olacağının belli olmadığı.
Yönetimin yapacağı büyük yanlışlardan biri de bu jenerasyonu tırpanlamak olabilirdi, malesef onu da yapıyorlar. Burada kongrenin yaklaşmasının etkisi elbette büyük, transfer yapmak başarılı olmak gibi algılanılıyor halbuki transfer doğru olduğu sürece bir başarı. Transferin camia ve taraftar üzerinde yaratacağı etki açıkça ortada ve yönetim bu anlamda amacına ulaşmış gibi.
Lincoln, Linderoth, Volkan ve Orkun -Orkun ve Volkan rekabet anlamında kendilerini kanıtladıkları için makul karşılanabilirler- ne kadar doğru transferler ise, yetenekleri ne olursa olsun Serkan, Barış, Servet, Bouzid transferleri de stratejik olarak bir o kadar yanlıştır.
Kadronun şişmesiyle oynatılamayacak olan Mehmet Güven ve Mehmet Topal bir diğer 2 kayıptır. Bu 2 oyuncu mutlaka kadroda tutulmalı, gelişime ne kadar açık oldukları görülmelidir.
Aydın ve Özgürcan'ın potansiyellerinden bahsetmeye bile gerek yok sanırım.
Erkan, Uğur ve Anıl'ın savunma ve ofansif özelliklerini kullanabilmek, oyuna katabilmek, hem bek hem göbek anlamında savunmaya büyük derinlik getirecektir.
Kalli'den bu oyuncuların hepsini birden oynatmasını elbette bekleyemeyiz, ancak gözardı edilmelerine, unutulmalarına, bir kenara atılmalarına, yeni transfer edilenlerin gölgelerinde kalmalarına kesinlikle göz yumulmamalıdır. Bu yıl için -Kalli'nin sadece bir sezon kalacağını düşünerek- en azından bir kaç genç oyuncu daha takıma kazandırılmalı, devamlı olmasa da oynatılmalıdır.
Tüm bunların ışığında Kalli'nin bu yıl oluşturacağı takım kadrosu şu şekilde olmalıydı ;
Kale : Orkun, Aykut, Fırat (Fevzi yanlışına rağmen, olmalıydı aslında bu rekabet içinde)
Savunma (4lü alan) : *, Erkan, Uğur, Song, Tomas, Emre, Anıl, Ferhat, Volkan
Orta Saha : Sabri, Hasan, Mehmet Güven, Mehmet Topal, Ayhan, Linderoth, Lincoln, Aydın, Arda
Forvet : Ümit Karan, Necati, Hasan Kabze, Özgürcan, *
Bunlara ek olarak Hakan Şükür kadroda bulundurulmalı ama kesinlikle oynatılmamalıdır. Hakan'ın rotasyona girmesi, diğer zaman verilmesi gereken oyuncularından zamanında çalmaktan başka bir anlam ifade etmeyecektir.
Cihan, Orhan, Okan ve Carrusca sanırım gitmesi konusunda pek çok kişinin aynı düşüncelerde olduğu oyuncular. Cihan ve Orhan, kendilerine verilen görevleri zaman zaman yerine getirmiş ancak bu süreçte hiç bir gelişim gösteremiş, oldukları yerde saymışlardır. Okan ve Carrusca alınışından itibaren faydalı olamamışlardır. Carrusca'ya şans tanınmadı diye düşünenler olabilir ancak Türk oyuncular 1 kez kadro için düşünülüyor ise, yabancılar 3 kez düşünülüyordur antrenörleri tarafından. Hagi Hakan Yakın'a nasıl forma şansı tanımadıysa, aynı şekilde Gerets de Carrusca'ya bana göre aynı sebeplerden ötürü forma şansı tanımamıştır ve doğru olanı yapmıştır.
Bouzid, Servet, Serkan ve Barış transfer edilmese idi, potansiyeli yüksek, gençlerin küstürülmediği bir kadro oluşturabilirdi ama malesef şu an bu imkansız gözüküyor. Muhtemelen 6 ya da 7 oyuncu gönderilecek, ki bunların içinde bu bahsedilen gençlerin olması da muhtemel.
* Forvet ve sağ bek konumlarına alınabilecek üst düzey 2 oyuncu elbette takımı daha üst noktalara getirir. Özgürcan, Kabze, Erkan ve Uğur'un böyle bir durumda daha az forma şansı bulması makul görülebilir ancak Hakan Şükür için Özgürcan'ı, Kabze'yi oynatmamak ya da Barış için Erkan'ı, Uğur'u, Mehmet'leri oynatmamak, Serkan için Aydın'ı oynatmamak, Servet ve Bouzid için Anıl'ı oynatmamak Galatasaray'ın geleceğine vurulacak büyük bir darbedir.
Umarım Kalli bu yanlışa düşmez ve bu yılı hem günlük başarı hem de gelecek adına, elinden geldiğince iyi bir noktada bitirir.
22 Temmuz 2007
A. Eren Loğoğlu
Bodrumspor:0-1:Galatasaray
-
"Türkler otobüse binmeden maç kazanılmış sayılmaz" diye Cristiano
Ronaldo'ya atfedilen ama kimin söylediği anonim olan Türkiye ulusal
takımının EURO ...
1 gün önce
1 yorum:
Süper bir araştırma ve süper bir açıklama olmuş doğrusu.. İçimizden gelenler bu satırlarda dizelere dökülmüş sanki.. Hayırlayanları kutlamak isterim..
Yorum Gönder