Maçın ilk yarısının teknik analizini mutlaka yapmak, Kalli'nin yanlışlarını eleştirmek gerekir. Ayrıca oyuncuların ilk yarı kafa olarak sahada olmayışlarının bundan sonraki iç saha maçlarına yansımaması adına ne tür önlemlerin alınabileceği de konuşulmalıdır. Ankaraspor, Gençlerbirliği ve İBB maçları bu anlamda benzer maçlar oldular, bu sebeple konsantrasyon sorununa bir çözüm bulunmalıdır.
Tüm bunlara rağmen, Galatasaray'ın oyuncuları 2. yarı tüm taktiksel planları da göz ardı ederek -Hakan Balta bir ara sağ bek bölgesinde, Servet hücum bölgesinde, Hasan Şaş topun olduğu her bölgede, Hakan Şükür sol bek bölgesinde top kaparken- inanılmaz bir mücadele gösterdiler. Gerçekten insanüstü bir mücadeleydi. Hakemin bitiş düdüğüyle de bir kaç oyuncumuz orta bölgede kendilerini çime bıraktılar, ayakların vücudu fiziksel olarak, zihnin de psikolojik olarak taşıyamamasından dolayı.
Galatasaray ruhunun sahaya nasıl yansıdığını görmek, beni çok duygulandırdı. Rakip takım taraftarlarının zaman zaman sizde olan ama bizde olmayan diyerek itiraf ettikleri kavram, tam da bu maçın 2. yarısında yaşananlardan oluşmaktaydı.
İki önemli sahne vardı, çoğumuz anımsayacaktır. İlkinde Galatasaray kulübesi önünden top taca çıkıyordu, Kalli'ye doğru yöneldi hatta, Uğur çizgiden dışarı doğru yere düşüyordu, yine de zaman kaybetmemek adına, topu yakalamak istedi, yakalamak isterken bir kaç adım emekleyiverdi, yine de yakalayamadı ama emek verdi. İnsanüstü, bilinç dışı bir çabaydı, Galatasaray ruhunun dışa vurumuydu.
Diğer sahnede ise, Hasan Şaş'ın sarı kartı var iken, 3 arkadaşıyla birlikte Orteman'a yaptığı baskı vardı. Diğer oyuncular sanırım Hakan Şükür, Arda ve Hakan Balta'ydı. 4 oyuncunun aynı anda muazzam bir top kapma arzusu içerisinde olması olağanüstüydü. Hakemin bu pozisyonda faul vermesiyle Hasan havaya sıçrayarak, Arda topu tutarak tepki gösterdi, Hasan'ı sakinleştirmek zor oldu zaten bir sonraki penaltı pozisyonunda da kırmızı kart gördü. Hasan'a kızamadım. O da bu mücadelenin, bu 2. yarıdaki oyunun hakkının bu skor olmadığının farkında olarak, biraz da kendisine gösterilen tepkilere kayıtsız kalmayarak, 3 kişilik ve sinir harbi şeklindeki oyununun cezasını çekti.
2. yarıdaki bu mücadeleyi, bu çabayı, bu emek yorgunluğunu yürekten alkışlamalıyız, son zamanların en sıra dışı başkaldırılarından biriydi.
Başta Kaptan Uğur, Amigo Sabri, Cengâver Servet, Deli Hasan ve Kral Hakan Şükür olmak üzere bütün futbolcularımıza tek tek teşekkür ediyorum. Yolunuz açık aslanlar, yeter ki bu mücadele kaldığı yerden devam etsin...
2 Aralık 2007
A. Eren Loğoğlu
Bodrumspor:0-1:Galatasaray
-
"Türkler otobüse binmeden maç kazanılmış sayılmaz" diye Cristiano
Ronaldo'ya atfedilen ama kimin söylediği anonim olan Türkiye ulusal
takımının EURO ...
1 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder