10 Eylül 2010

Barça'da Son Durumlar



Kulüp çalkantılı günler yaşıyor arka odalarında. Gerçi artık sağır sultan bile duydu ya olayları, yine de değinelim;

'Ethical code of FC Barcelona' isimli bir duyuru yapıldı resmi siteden, maddeler içeren. Bir nevi düzenli bir yönetim için para israfı gibi durumların önlenmesi amaçlanıyor.

http://www.fcbarcelona.com/web/english/noticies/club/temporada10-11/09/07/n100907112774.html

Başkan Rosell, Laporta dönemine karşı olan savaşını devam ettirmek konusunda ısrarcı ve bunu medyayla da paylaşıyor. Cruyff uslüpten çok rahatsız ve hemen dile getirdi sıkıntılarını;

Kulüp, sportif tarihinin en şaşalı günlerini yaşıyor, takım 10 kupadan 8'ini kazandı ancak herkes para ve skandallar hakkında konuşmayı futbola tercih ediyor. Zaten bir kere basıldı mı bu tarz haberler artık her yerdedir ve herkes sadece bir gün için değil her gün konuşurlar. Eğer eski başkan ve yöneticiler çok para harcadı ve ahlak dışı işler yaptıysa bunu bilmek ister herkes. Bu tür suçlamalar doğru ya da yanlış, bütün bir organizasyonu etkilerler.

Guardiola'ya bakalım. 10 şampiyonluğun 8'ini kazandınız ve saygı duyulan bir tarzınız var. Ve bunu altyapıdan gelen oyuncularla başardınız. Tüm bunlara karşın futbol yerine para konuşuluyor, ne düşünürdünüz?

Laporta'yla bir devir sona erdi, seçimler oldu ve düşünce, yeni seçilenlerin geliştirilebilecek şeyler üzerine yoğunlaşmalarının gerekliliğidir. Laporta'dan miras kalan herşey olumsuz mu, hayır, kusursuz olmasa da pek çok olumlu işe imza attılar. Kusurlar neydi peki? Kimse bilmiyor daha. Kulübün ekonomisi hakkında çalışmalar devam ediyor. Buna karşın içerden daha önce bilgi sızdırılmış gibi kesin yargılarla konuşuluyor.

Artık futbola odaklanmak gerekiyor. İki şey çok önemli, huzur ve sıkı çalışma, teknik adamın oyuncularına aktarması gereken. Pep istediği halde Chygrinskiy neden satıldı? Kulübün ekonomik denge kitabının detaylarını bilemem, satılması zorunluluk olabilir ancak teknik adamın istediği bir oyununun ayrılması işlerin yanlış gittiğinin bir göstergesidir. Bu sorunları onaracaklarını düşünüyorum ancak Pep'in asistanına danışılmamış olmasını zihinime oturtamıyorum. Onun amacı zaten oyuncular, yönetim ve Guardiola arasındaki bağlantıları kurmak.

Takım sezona harika bir giriş yaptı, Güzel futbol oynayan ve herşeyi kazanabilecek kapasitede bir takımımız var ama buna karşın kirli çamaşırların ortaya dökülmesine anlam veremiyorum. Ve eğer işler kötü gitmeye başlarsa, bunun sebebi takımın nasıl oynayacağını bilmemesi ya da Pep'in kötü bir teknik adam olması değil, suçlamaların yatağa serilmesidir.

Cesc konusu da yanlış yönetiliyor. Gazetelere haberler yaptırılıyor, Cesc ve Wenger'in arası açıldı diye. Farklı bir yoldan bakalım. Hayal edelim, İngiltere'de Pep ve Messi arasında sorunlar var şeklinde haberler çıksa ve Manchester United, Chelsea bunu er ya da geç onunla sözleşme imzalamak için kullanmış olsa.


Futbol filozofu, deha Johan, tehlikenin farkında ve erken bir uyarı yolluyor Rosell'e. Bunda onursal başkanlık görevinden alınmasının da etkisi mutlaka vardır ancak söylediklerinde de zerre yanlışlık yok.

Futbola dönecek olursak;

Pep'in 5 meydan okuması manşetleri süslüyor Katalunya'da.

1- Repeating the 2008-2009's season treble.

2- Winning the third Liga in a row so he’d have won one less than Cruyff.

3- Be the first manager who wins two Champions League with Barça.

4- Winning again in Wembley, 18 years after.

5- To triumph over Mourinho in their personal duel.


Vizyon denilen şey, hedef koyma denilen algı bu olmalı işte, geri adım atmadan, geçmişinden güç alarak! Bunları başarır ya da başaramaz ancak bilinen bir şey varsa o da Barcelona takımının şehrin tarihsel misyonunda olduğu gibi sonuna kadar savaşacağıdır.

Puyol'a 3 hafta yok deniliyordu, salı günü Pana maçında sahada olabilir, biyonik adam.

Fotoğraf Şili'den, 33 madencinin kurtarılmayı beklediği yerden. David Villa formasını gönderdi onlara, babası, büyükbabası ve büyükbabasının babası da birer maden işçisiydiler, onlarla aynı ailenin bir parçasıydı, aynı duygularla yaşadı çocukluğunu, bir nebze destek Katalan diyarından!

10 Eylül 2010

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: