Gelip geçti U2 da bir çırpıda. Kendilerini popülist ve liberal olarak tanımlıyorlar ve bu halleriyle bana uzak olsalar da, yararlı işler yapabildiklerini de söylemek gerekiyor. Pek çok projede yer alıyorlar, ülkemize gelip Fehmi Tosun'u anıyorlar, Zülfü Livaneli'yle sahneyi paylaşıyorlar, köprü geçme hadisesi için trafik içersinde sıkışıp bekleyenlerden özür diliyorlar.
Rock müzik ile kıyısından köşesinden ilgilenip U2 dinlemeyen yoktur herhalde. Vertigo, Sunday Bloody Sunday, With or Without You, Beatiful Day, One, Where The Streets Have No Name, uzar gider...
360 derece tur kapsamında İstanbuldaydı grup, bu konserler serisinin başlangıcı 2009 Barcelona'ydı ve Bono 1 numaralı FC Barcelona formasını sırtına geçirmişti Camp Nou'da, gururla taşıyorum çünkü formasında UNICEF yazan tek takım onlar demişti, Manu Chao'nun üçüncü dünya ülkesi Türkiye'nin takımı Galatasaray'ın formasını giymesine benzer bir düşünceydi, doğruyu bir şekilde temsil etmek üzerine kurguluydu herşey.
Başbakan U2'yu biz getirdik şeklinde beyanat vermiş bir röportajında, eşeğin aklına karpuz kabuğu da düşürelim, kavun yetersiz geldi, Radiohead işine de el atsınlar, anayasa, seçim falan bıraksınlar bu olayları.
10 Eylül 2010
A. Eren Loğoğlu
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
2 hafta önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder