15 Eylül 2010

Wembley Yolunda



Formül biliniyordu, Dünya Kupası kazanan 8 oyuncu + Messi + Alves + sol bek.

Beklenen oldu;

Valdes, Alves, Abidal, Pique, Puyol, Sergio, Xavi, Iniesta, Pedro, Messi, Villa

Puyol'un bu kadar kısa sürede dönmesi mucizeydi ve o mucizelere inanan biriydi.

Fantastik kadro seçimiyle bozguna uğranılan Hercules maçından ders çıkarmış, sahaya kararlılık koymak yerine, yanlışından hemen dönmeyi tercih eden ve gerçekliği gören bir Teknik Adam vardı bu gece Camp Nou'da.

Yedekler, Pinto, Milito, Maxwell, Mascherano, Keita, Adriano, Bojan şeklindeydi.

Başlama vuruşuyla birlikte alışkın olunan Barça yeniden karşımızdaydı. Güzel futbola olan bir maçlık özlem ilk 10 dakika içersinde giderilmişti.

Biraz beceri, biraz da şans eksikliğinden olsa gerek, Barça pozisyonları hoyratça harcadı ve Pana, kaleye geldiği -degajla- ilk pozisyonda golü buluverdi. Herkesin aklına bir anda Hercules faciası geliverse de, Messi ve arkadaşlarının buna izin vermeyeceği bilinen bir şeydi ve cevap gecikmedi.

Gol, tedirginliği atıverdi ve Barça azgın okyanus dalgaları gibi akıyordu Pana ceza sahasına. Pana'ysa takım otobüsünü ceza sahasına park etmekle meşguldü o sıra. Maç sonunda gösterilen istatistiklerde en çok pas yapan oyuncusu, 13 ile Boumsong'du.

Altıpastan kaçan akıl almaz pozisyonlar, kaleciye teslim edilen penaltı, geçit vermeyen direkler bile Barça'nın 5 gol atmasına engel değildi. Xavi ve Iniesta'nın uzun bir aradan sonra merkezde yan yana oynaması, arkalarında harika bir toparlayıcı olan Sergio'nun varlığı, Alves & Messi işbirliği, Villa'nın yavaş yavaş ısınması, Pedro'nun deliciliğiyle Hercules maçının geçici bir durum olduğu mesajını verdiler Pana maçında. Birkaç maç daha geçsin takım kazanma alışkanlığına iyiden iyiye bürünecektir. Pep de rotasyonu daha dar çerçevelerde tutarak -her maç bir ya da iki oyuncu değişikliğiyle- dengeyi bozmamaya özen gösterecektir bundan sonra.

Atletico Madrid maçı kayıpsız geçilebilirse Hercules yenilgisi de telafi edilmiş olur, bakalım haftasonu Calderon'da yine neler olacak?

15 Eylül 2010

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: