3 yıldır aynı yerde, aynı taktiksel hamleye -çok önde basıp pas hatasına zorlama- yenik düşen Pep, bu defa Sergio'yu üçüncü bir merkez savunmacı gibi oynattı, tam da Puyol ve Pique'nin ortasında. Çözüm başarıya ulaştı, Barça geride çok pas hatası yapmadı, rahat top dolaştırdı, topa % 70 oranında sahip oldu ve en önemlisi kalesinde karambol, duran toplar dışında da tehlike görmedi. Bunda Kun Agüero'nun sakat olmasının da etkisi vardı.Pazar günü, maç sonrası yazmıştım bunları, çok dikkat çekiciydi Sergio'nun görev ve formasyonu. Pep, bu sezon önce 4 - 2 - 3 - 1 denemesiyle başladı, şimdi de bir başka çözüm arayışına girdi. Formasyon değişimi olacağını zannetmiyorum, Barça için kryptonite etkisi olan Atletico Madrid'e dair bir hamleydi kanımca Sergio'nun geriye çekilmesi. Çok önde basan, iki forvetle oynayan ve iki merkez savunmacının karşısına dikilip görüş açısı daraltan oyunu bozmak üzerine kurguluydu Pep'in maç öncesi stratejisi, tuttu da. Hercules ise Internaziole benzeri savunma anlayışını, Barça'nın rotasyonun da etkisiyle hücum varyasyonlarıyla birleştirivermişti. Sergio'nun Atletico Madrid maçındaki görev ve konumuna dair çok daha detaylı bir yazı, dün kaleme alınmış;
http://www.zonalmarking.net/2010/09/20/atletico-madrid-1-2-barcelona-busquets-takes-modern-centre-half-role-a-little-further/
Busquest'in Dünya Kupası'nda da benzer görev ve yerleşim şekilleri aldığını gözlemlemek mümkün;
http://www.zonalmarking.net/2010/07/16/sergio-busquets-world-cup-final/
Taktiksel varyasyonlar ve çözümler adına defansif orta saha çok önemli bir konum teşkil etmeye devam ediyor, görüldüğü üzre. Sergio Busquest çok yetenekli bir oyuncu değil ama taktiksel disiplinden ödün vermeden ve futbol aklını sürekli sahaya yansıtarak oynuyor, pozisyonunda oynayan pek çok yetenekli isimden en önemli farkı da futbol eğitimini La Masia'da almış olması.
21 Eylül 2010
A. Eren Loğoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder