11 Eylül 2010

Şok mu, Asla!



Maçtan önce zor olacağını söylemişti Guardiola. İşleri biraz daha zorlaştıransa kendisiydi, tercihleriyle.

Bir kere Xavi'nin olmadığı Barça, alamet-i farikasını yitirmiş gibi davranıyor, bütün bağlantıları sağlayan oyuncu çünkü. Verimsizliğin en temel etkeni buydu ve Arsenal - Bolton maçını izleyenler tekrar ve tekrar aynı düşünceye odaklandı, Cesc Fabregas, Xavi'nin yerini doldurabilecek tek isimdi.

Barça'nın üç temel parçası var, üç blok üzerinde. Puyol, Xavi ve Messi. Diğer oyuncular her daim bu üçlüyü ve iskeleti tamamlayan isimler, Alves, Pique, Iniesta gibi. Üçlüden biri olmayınca takım ciddi olarak sıkıntılar çekiyor, tamamlayıcılar olmadığındaysa durumu idare edebiliyorlar.

Hercules maçında Puyol ve Xavi yoktu. Buna ek olarak Pep, Adriano, Abidal, Mascherano, Bojan gibi denemeler gerçekleştirmek istedi ve bu hal, takımın ritmini tamamen bozdu. Puyol dışında sakatlık yaşayan oyuncu olmamasına karşın, rotasyon amacı taşıyan bu tercihler çok tartışılacaktır çünkü uzun bir aradan sonra rotasyon uygulamanın pek izahı var gibi durmuyor. Sadece takıma yeni katılan oyuncuların oyun felsefesine uyumunu hızlandırmak amacı güdebilir ki bu bile çok tehlikelidir. Keza Alves'in olmadığı sağ kulvar işlerliğini tamamen kaybetti, Messi de etkin olamadı haliyle. Adriano, bal yapamayan arı misali çok çalışkan ancak verimsizdi. Barça'nın sisteminde yer almayan orta yapma işine kendini çok kaptırıp top kayıplarına sebep oldu, Messi'yi de oynatamadı içeri kat ederek.

Villa'nın ilk 30 dakika solda oynaması etkisizliğini çok artırdı, Bojan'ın da arkaya sarkacağı pozisyonları yaratamadı Iniesta. Mascherano'nun anlamsız faulleri, atılması da gerekiyordu kanımca, ikinci yarı oyundan alınmasına sebep oldu, hiç oynamamalıydı.

Muhtemelen Abidal'ın hızlı bir bek olmasından ötürü, kontra atak futbolunu iyi oynayan Hercules'e karşı merkez savunmacı olarak düşünülmesi makul karşılanabilirdi ancak onu sola atıp merkezde daha tecrübeli ve hava toplarında hata yapmayan Milito'yu oynatmak ve oyuncuların asıl bölgelerinde oynamaları sağlamak daha akıllıca olabilirdi.

Düzen bozulmaya görsün, cezasını hemen kesiyorlar, bu Hercules bile olsa. Üstelik bu takımın başında eski bir Barça oyuncusu Esteban Vigo var, Barça C'yi de çalıştırmış bir dönem.

Pep, ikinci yarının başında yanlış tercihlerinin farkındaydı ve değişikliklere gitti. Burada da ön süpürücüyü oyundan alıp yerine bir ön süpürücü koymaması, sisteminden taviz vermesi, riske girmesi kabul edilebilir değildi. Keza Hercules, ikinci golü buldu, daha fazlasını atabilecek pozisyonları da yakaladı.

Barça, % 80'e yakın topa sahip olup pek çok pozisyona da girdi ancak bunların hiçbiri kendi felsefelerinin yarattığı pozisyon şekilleri değildi ve kaleci Catalayud'un ellerinde eridi her seferinde. Kalecinin ve savunmanın kenardan gelen her topu karşılamasında Barça'nın sistemine ihanet eden kanat ortalarının etkisi yoğundu, arkaya top atamadılar, bu da ritm bulmalarını engelledi ve Villa'yı çok sıradan bir oyuncu haline getirdi.

Xavi'nin oynatılmamasına dair bir olasılık daha olabilir, İspanya Milli takımının hazırlık maçı için Arjantin'e gitmesi, yani yorgunluk.

Geçtiğimiz senelerde Real Madrid'in pek çok maçı geriden çevirdiğini biliyoruz, 0 - 2'den bile geldiler, Madrid kaos futboluna uygunluğuyla, kenarları ve duran topları çok iyi kullanmasıyla bunu başardı. Barça'ysa geri düştüğü maçları çevirmekte bu denli bir performans sergileyemiyor çünkü bu takım felsefe üzerine kurgulanmış ve kusursuzluk içeren, kitaplarda anlatılabilecek bir güzel oyun tasarlıyor, sistemde oluşan bir hatayı çözümleyip yeniden sonuca kavuşturmak zaman alıyor. Bir eksiklik, farklılık varsa çarklar dönmekte zorlanıyor.

Merak ettiğim tek konu, 2010 Dünya Kupası'nın Barça oyuncuları üzerinde fiziksel olarak düşüş anlamında etkisi var mı? 2008 Avrupa Şampiyonası sonrası böyle bir şey oluşmadı.

Laporta'nın ahı da tutmuş olabilir Rosell'e, çok yükleniyordu Sandro. Yine Cruyff'un da tavsiyelerini ciddiye alması gerekecek, adamın gazeteye yazdıklarının mürekkebi henüz kurumamışken, yenilgiyle karşılaşılması da enteresan, yukarıyla bağlantısı var gibi. Futbola odaklanılması şart artık, sezon 2 yenilgiyle başladı çünkü!

Pep'in de daha 3. sezonunu yaşayan, çok genç bir Teknik Adam olduğunu unutmamak gerekiyor, yanlış tercihleri olacak, bunları zamanla düzeltecek ve böylelikle kendini geliştirecektir.

Sakatlık yaşamayan Alves, Milito, Sergio, Xavi ve Pedro bu gece ilk 11'de olmalıydı ve düzen devam ettirilmeliydi, Hercules'ten korktuğunu belirtmesine karşın yeni isimler denemek, bile bile lades demekten başka bir şey değildi Pep için, umarım Rosell ve Guardiola dersler çıkarırlar.

11 Eylül 2010

A. Eren Loğoğlu

1 yorum:

bss dedi ki...

bence boyle maclarda ibrahimovic fark yaratabilirdi.