07 Haziran 2009

Federer, En Büyük



Tarih 7 Haziran 2009, yazılsın bir kenara.

2008 Roland Garros ve Wimbledon'ı kaybettiğinde, artık kazanamaz, kariyeri bitti, geri dönemez dediler, bilmedikleri bir şey vardı, Şampiyon Roger'in hafife alınmaması gereken yüreği.

Ve işte;

Öldürücü Forehand vuruşları, servisleri ve müthiş konsantrasyonuyla sahnedeydi bugün.

Tarihin en iyi tenis oyuncusu Roger Federer, 3 yıl üst üste Finali'nde kaybettiği Roland Garros'u, Nadal'ın da elenmesini iyi değerlendirerek, kazanmayı başardı. 2009 Roland Garros Şampiyonu Fedex. Nadal'a selam olsun.

Yıllarca, Federer'in akıl almaz rekorlarını geçmeye çalışacak Rafa, işi çok zor. Üstelik, Federer hala karşısında olacak En Büyük olarak, önce Wimbledon, sonra da sadece 1 defa Yarı Finali'ne yükselebildiği Amerika Açık turnuvalarında.

RF'in kariyerinin 14. Grand Slam Şampiyonluğu 19. Finali'nde. Sampras'a da selam olsun.

Mats Wilander, sana da selam olsun, son soruya verdiğin cevap sebebiyle.



Kazanmadığı Grand Slam kalmadı, Avustralya Açık, Amerika Açık, Wimbledon ve Fransa Açık. Kazanmadığı zemin yok, toprak, çim, sert, farketmiyor. Kırmadığı rekor, yenmediği rakip kalmadı.

Roger, bu oyunun en iyisi, gelmiş geçmiş ve gelecek. Öyle şanslıyız ki Diego Maradona, Michael Jordan, Michael Schumacher ve Roger Federer'i izleme şansına sahip olduk diyebileceğiz.

Tenis tarihinde bir dönemdir artık Roger, 2000 yıllarla anılacak, Federer Era şeklinde.



7 Haziran 2009

A. Eren Loğoğlu

12 yorum:

ege dedi ki...

kraldan çok kralcı olanların, kral çıplak diyen nadalı, her fırsatta asmaya çalışmaları manidardır. ben de en büyük kralcılardan birine mekanında selamlarımı gönderiyorum.
krallar bir gün ölürler ama devrimciler devrimleriyle her zaman yaşarlar. bugün kral taraftarlarının majesteleri önünde eğilebilecekleri büyük bir gün ama devrimin en güzel günleri daha gelmedi, keyfini çıkarın bu günlerin.
-the end-

alessandro del piero dedi ki...

yalnız yaş açısından baktığımızda federer ancak 28 yaşında grand slam yapabilmişken nadal'ın 23 yaşında yapma şansı hiç de düşük değil.. bir de şu federer gelmiş geçmiş en büyüktür yorumu çok havada bir konu bence, federer bir kere kendi çağdaşı nadal karşısında daima ezilen bir tenisçiyken hangi mantıkla tüm tarihin en büyüğü olabiliyor ki? federer'in diğer efsanelere göre en büyük avantajı en iyi olduğu dönemde karşısındaki rakiplerin ya agassi gibi yaşı geçmiş adamlar olması ya da roddick, hewitt, nalbandian, davydenko, blake tarzı sınırlı kapasiteye sahip insanlar olması.. yetenek açısından belki ondan da iyi olan safin zaten daimi sakat bir tenisçiydi.

ama mcenroe, borg, connors, wilander, lendl, becker gibi adamlar genelde hep birbirleriyle mücadele ettiler ve içlerinden birisinin sıyrılıp federer kadar istatistiğe ulaşmış olması haliyle imkansızdı.. yani mesela federer şu anki rakipleri olan murray, nadal, djokovic, del potro gibi adamlarla aynı yaşlarda olsa onları geçeceği dahi şüpheliyken tarihin en büyüğü etiketi kesinlikle abartıdır.. en büyüklerden biri olduğuna şüphe yok elbette.

A. Eren Logoglu dedi ki...

Selamını aldım Ege, ne de olsa tutkulu bir Fedex taraftarıyım.

Sana da geçmiş olsun, çok üzülme. Madrid sonrası Federer'in Nadal'ı toprakta yenmesini hafife almış ve Roland Garros'ta böyle bir durumun olmayacağını düşünmüş ve dilemiştin. Yanıldın, Roger kazandı, benim tahmin ettiğim ve dilediğim üzere.

Bu arada Nadal sakatlık ayağına yatıp Wimbledon öncesi Queen's Club'dan çekilmiş. Ne adam ya, Roland Garros'u kaybettim ama sakattım demeye getiriyor, komik ve asil olmayan bir davranış, hak ederek kazanlara haksızlık yapıyor. Belki de Wimbledon'da olası bir Federer yenilgisine zemin hazırlıyordur, kimbilir!

Federer'i Kral metaforuyla, en büyükleştirmen, ilginç olmuş, bir nevi yenilgiyi kabullenmek gibi. Diğer başlıkta da Federer'i önce Madrid'li yapmış, sana kanıtlar gösterince, düşüncenden dönmüştün, doğruyu bulabiyor olman güzel.

Devrim metaforun pek olmamış ama, emperyalizm ve sosyalizm üzerinden Nadal'a puan kazandırmak istemen hoş olsa da, uygun düşmemiş.

Tenis Tarihi'nde bir devrimden bahsedilecekse, bu Rafa'ya değil, Federer'e ait olur.

Eren.

A. Eren Logoglu dedi ki...

Neden en büyük, istatistik, karşılaştırma, tenis tekniği, hepsini geçtim;

http://erenlogoglu.blogspot.com/2009/06/sampras-ve-nadaln-federer-yorumlar.html

Federer Nadal rekabetinde Rafa'nın üstünlüğü var, ezilme tanımı yanlış olur. Şöyle ki;

Toplamda 13 - 7 Nadal önde, ki bunların 9 - 2'sini toprak kort oluşturuyor. Diğer zeminlerde Federer'in 5 - 4 üstünlüğü var.

Federer de 3 yıldır, tarihin en iyi toprak kort oyuncusu Nadal'la mücadele ediyor hem de her kortta. Nadal toprak kortun dışında da tarihin en iyi oyuncularından biri, 3 zeminde de kazanarak bunu gösterdi. Nadal, Fedex'ten daha büyük bir oyuncu olamayacak, çoğu yazımda dile getirdiğim sebeplerden ötürü.

Yetenek açısından Federer'le yarışabilecek bir oyuncu yok ancak oynanan dönemler karşılaştırabilir. 3 yıldır Nadal -ki bu dönemde Fedex 7 GS kazanmıştır- 2 yıldır Djokovic, Murray, daha öncelerde Roddick, Safin, Agassi gibi çok önemli isimlerin olduğu bir dönemde dominasyon sağladı.

Sampras'ın da söylediği üzere, bu mübalağa değil, hak edene hakkını vermektir, Federer, tarihin en iyisidir.

Eren.

ege dedi ki...

aslında o cümle es geçme üzerine bir temenniydi ama madem madridde federerin nadalı toprakta yenmesini hafife almışım ve Roland Garrosta böyle bir durum olmayacağını düşünmüşüm; şunu söylemek lazım. nadal roland garrosta federere hiç yenilmedi. ama nadal federeri diğer grand slamlerde yendi. bu yenilgileri saçma sebeplere bağlaman da bir yanılgının telafisi gibi duruyor.

"Today I am disappointed to announce that I am withdrawing from both Dubai and the Davis Cup tie in the United States. After injuring my back last fall, I did not have enough time to strengthen it completely. As a precautionary measure, I will use the next few weeks to make sure the back injury is fully rehabilitated and I am ready for the rest of the 2009 season." bu lafı kim, ne zaman söyledi... Avustralya Açık bozgunu sonrası Davis Cup ve Dubaiden çekilen federer söyledi. komik çocuk şu federer, çok da asil ama...

-ımsı geçinmek derken işte bu noktadan bahsediyorum. kral metaforunu yenilgiyi kabullenmek ile birleştirmişsin. bu ilginç mi, değil bence.

sadece bir link vermemle federeri madridli yapmış olmam, zaten onun için de yapmadım. sadece bir meraktı. tenisçinin birinden madridli diye nerdeyse nefret eden birinin, madrid kulübünü ziyaret eden ve madrid formasıyla pozlar veren bir tenisçi hakkında neler hissettiğini merak etmiştim, neyse. sonuçta bu federer, ne yapsa başımızın üstünde yeri var, sözkonusu madrid bile olsa.

wimbledonda es geçemiyeceğin bir sonuçla görüşmek üzere...

A. Eren Logoglu dedi ki...

Demek ki kendini çok ifade edemiyorsun, aslında temenniydi ama öyle anlaşıldı demeye getiriyorsun şimdi. Madrid sonrası Federer'i hafife aldın, bu yadsınamaz bir gerçek, bunun yanında Nadal'daki form düşüklüğünü de gözden kaçırdın ve Nadal, Federer'in karşısına, finale bile gelemeden elendi.

Federer'in herhangi bir yenilgisini saçma sebeplere bağlamadım, bu senin algılayışın şeklin olmuş artık, Federer hakkında ne söylense saçma yargısına varıyorsun.

Roland Garros'da, en iyi olduğun yerde, tarihin en iyisi denildiğin kortta 4. turda eleniyorsan, bu bir bozgundur. Avustralya Açık'ta, Finalde, seni en çok yenen rakibine yeniliyorsan ve şampiyonluğu kaçırıyorsan, bu bir bozgun değildir. Tanımlamalarda ciddi tutarsızlıkların var. Bana diyorsun Nadal nefretin var diye, sendeki Federer nefretinin neler söylemene yol açtığı net bir şekilde görülüyor aslında. Nadal için her seferinde tarihin en iyi toprak kort oyuncusu, gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri diyorum, bunları görmek istemiyorsun doğal olarak.

Federer'in Roland Garros'u kazanmak için yıllardır hazırlandığı biliniyor, arada da çok uzun bir zaman var Avustralya Açık'tan Roland Garros'a. Nadal ise 2 hafta kalan Wimbledon öncesi sakatım, çekiliyorum diyor ön turnuvalardan. Aynı şey değil ki bu, aradaki süreler çok farklı bir kere. Sen yine Yontma Taş Devri'nden kalma bir işlem yapmışsın.

Kral kime denir, neye denir, ne anlamda metafor olarak kullanılır, bunları sana öğretecek değilim. Gol Kralı, Sayı Kralı gibi kullanımların bir istatistikte en üst seviyeyi başarmış oyuncular için olduğunu en azından biliyorsundur diye düşünüyorum. Buna rağmen, Katalanımsı geçiniyorsun, Kral metaforunu yenilgiyle bütünleştirdin, nerde kaldı senin Krallık söylemlerin demeye getiriyorsun. Benim tavrım ve söylemim, açık, net. Kral metaforunu, spor müsabakalarında en üst seviye olarak değerlendirdim. Zaten bir sonraki paragrafta ayrıca devrim ve emperyalizm metaforuna geçiş yaptım, bunu bile algılayamaman, benim sana Katalanımsı gözükmemden değil, senin beni, tanımadığından, bu şekilde algılamak istemenin bir sonucu, kendini haklı zannedebilmek adına.

Link vermemin amacı merak etmemdi diyerek, bence komik oluyorsun, bir amacın vardı ve buna ulaşamadın, ortaya bir anda Federer'in Madrid'le herhangi bir taraftar / kulüp ilişkisi olmadığı çıktı ve senin tercihlerimi, taraflılık anlayışımı tutarsızlaştırma amacın başarısızlıkla sonuçlandı.

Olayın tek boyutu değil Madrid'li olmak, defalarca açıkladım, amcasına ihanet etmesi, Federer'den daha iyi bir oyuncu zannedilmesi ve bu sebepten yapılan Federer karşıtı, anlamsız, zorlama yorumlar, e tabi Real Madrid taraftarı oluşu vb pek çok sebep sayabilirim.

Madrid yetmedi, Roland Garros da yetmedi, e devam, görüşürüz.

Eren.

rıza yaşar dedi ki...

Del piero o kadar güzel yazmış ki,

1992 yılından beri aralıksız tüm grand slamleri izlemiş birisi olarak yazacağım düşüncelerimi. Federer'in zirve yaptığı 2000'li yılların ortaları atp'de yaprak dökümüne denk gelir. Sampras emekli olmuştu, agassi de olmak üzereydi. Rafter, kuerten gibi karekteristik tenisçiler de çoktan veda etmişlerdi. Kim vardı peki o dönemde ilk 4'te mesela: Davydenko, Ljubicic, Hewitt gibi görece sıradan tenisçiler dünya klasmanında Federer'in ardından ilk 4'te yer alan tenisçilerden bazıları idi. Belki çok yetenekli ama gerek sakatlık gerek mental yetersizlik (tıpkı kardeşi gibi) sorunları olan Safin vardı bir de. İşte o dönemde tüm grand slamleri toplamaya başlayan Federer'in karşısına 19 yaşında bir ispanyol çıkmasa belki de şimdiden Steffi Graf'a ait olan 22 grand slam rekorunu kırmış olacaktı Federer. Peki son 2-3 yılda kimler var: yeni yetenekler Djokovic, Murray, Del Potro, Tsonga bunlardan ilk akla gelenler. Del Piero'nun dediği gibi eğer bu tenisçiler o dönemde ortaya çıksa bu denli kolay olur muydu Federer'in işi.

Nadal'la karşılaştırmasına geçecek olursak: Aslında konuşulacak çok fazla bir şey yok. İki tenisçi de maksimumunu ortaya koyduklarında kazanan Nadal oluyor. Yani Federer ne yaparsa yapsın Nadal çok kötü oynamadığı sürece Federer'i yenecektir. Bu farklılık da Nadal'daki çok üst düzey mental güce dayanır. İki tenisçi şu ana kadar Garnd Slamlerde 8 kez karşı karşıya gelmişler, sonuç 6-2 Nadal lehine, ki bu maçların yarısı toprakta yarısı diğer kortlarda oynanmış durumda. En önemlisi de Nadal-Federer'i üç kortta da yenerek her kortta ondan daha yi olduğunu gösterdi.

Tüm rekorlara gelecek olursak, yine Del Piero'nun dediği gibi bu sene 23 yaşında bile kariyer Grand Slam'ini yapma şansı olan Nadal'a karşı tüm rekorlardan bahsetmek anlamsız olacaktır.

A. Eren Logoglu dedi ki...

Federer, öyle bir dominasyon sağlamış ki, ardında bıraktığı tenis oyuncuları, artık sıradan hale dönüşmüş. 3-5 yıl sonra Murray, Djokovic de, yeteneklerini sergileyemeyip, sergilese bile Federer ve Nadal karşısında dominasyona uğradıklarında, aynı şeyler söylenecek, bu olay asıl oyuncunun ne kadar iyi olduğuyla ilgili, diğer oyuncuların sıradanlaşması bununla bağlantılı. Bunun yanında, daha önce de söylediğim, yeni iyi oyuncuların belirginleştiği, Nadal daha çok, son 3 yılda, Federer'in 7 GS Şampiyonluğu var.

2008 Wimbledon Finali için McEnroe şunu söyledi; "The greatest match I've ever seen." Nadal, En Büyük Federer'i yenmişti çünkü 5 set süren muhteşem bir oyunla. Bir karşılaşmanın en iyi maç olarak tanımlanabilmesi, alt grubunda her zaman en iyi oyuncuları barındırması ve belli bir öneme sahip olmasıyla açıklanabilir. Bu da bir başka kriter.

Federer'in maksimumu Nadal'a denk geldiği dönem değil, 2008 değil en azından, 2006 ve 2007. Bu süreçte te karşı karşıya gelinen 2 Wimbledon Finali'ni Fedex kazandı. Tekrar tekrar aynı şeyleri söylemek anlamsız ama, bir kez daha hatırlatmam isteniyor sanırım. Toprak kortta Nadal'ın 9 - 2 üstünlüğü var, çim kortta Federer 2 - 1 önde, sert zeminde 3 - 3'lük bir eşitlik var. Farkı yaratan toprak, ki bu Nadal'un tarihin en iyisi olduğu yer.

İstatistikleri oluşturan farklı etmenler de var ama bunlara hiç değinilmez nedense. Federer, Roland Garros'u kazanma, kendisini toprak kortta geliştirme arzusuyla, sıklıkla toprak kort turnuvalarına katılır ve Nadal'ın karşısına gelir. Nadal ise ne çim kortta, ne de sert zeminde Federer'in karşısına 11 kez gelememiştir. Eğer gelmiş olsaydı, arada 2 fark var, misal 5 maç falan olsaydı, bu istatistikler farklı boyutlara da gidebilirdi.

Nadal, Federer'i 3 kortta da yenerek, ondan daha iyi olduğunu gösterdi demek ile 92'den beri turnuva izleyip, pek çok oyuncuya haksızlık etmiş oluyorsunuz, bu da taraf olmanın bir sonucu sanırım. Nadal, sert zeminde Federer'in karşısına gelemiyor ki GS'lerde, nasıl yenilsin. 1 defa gelmiş ve Nadal kazanmış, bu kriter olamaz ki. Ben desem ki 2009 Roland Garros'da Nadal'ı eleyen Soderling'i Finalde yenip şampiyon olan Roger, toprak kortta Nadal'dan iyidir, komik olur değil mi. Bir maça dayanan bir yargılama yapmak komik oluyor, lütfen siz de yapmayın.

ATP Masters serilerini de hafife almayın.

Rekorlar konusunda Federer'le rekabet edebilecek birisi yok. Nadal özelinde oluşan beklentiyi anlıyorum, insanlar her dönem daha iyisi gelsin istiyorlar, bu oyundan alınan keyfi artırıyor çünkü. Daha iyi olmak konusu elbette tartışılır, Nadal'ın önünde daha uzun yıllar var çünkü ama ben bunu önce Kobe için yapılan -çok yaklaştı yüzüğe-, ardından LeBron eksenine kaydırılan "Michael Jordan'dan daha iyi olacak" söylemlerine benzetiyorum. Yıllar ilerliyor ama olamıyorlar işte. Nadal da olamayacak. Fiziksel güce dayalı oyunu, genç yaşının da etkisiyle, çok önemli başarılar kazandı. Yaşlandıkça gücü azalacak, sakatlıklar yaşaması çok olası -şimdiden başlamış olabilir- doğanın kanunu gereği düşüşe geçecek. Federer kadar teknik olmadığı için de fiziksel güç yetersiz olacak bir süre sonra. Bunları görmek zor değil ama istemek gerekli.

Eren.

rıza yaşar dedi ki...

"Nadal, Federer'i 3 kortta da yenerek, ondan daha iyi olduğunu gösterdi demek ile 92'den beri turnuva izleyip, pek çok oyuncuya haksızlık etmiş oluyorsunuz, bu da taraf olmanın bir sonucu sanırım." önceki oyunculara haksızlık ettiğimi düşünmüyorum. Ben Nadal'ın Federer'den daha iyi olduğunu göstermiş oldu diyorum. Dönemler arası karşılaştırma yapmak bana da Del Piero gibi anlamlı gelmiyor. Nadal'ın Federer'den daha iyi olduğunu söylemek onun tüm zamanların en iyisi olduğunu söylemek değil ki.

rıza yaşar dedi ki...

Çok uzattım farkındayım,öncelikle bu sebeple kusura bakma

"Nadal, Federer'den daha iyi demek istemene rağmen, yanlış argüman seçiminde bulunuyorsun. Zaten Federer'in de Nadal'ı 3 kortta da yenmiş olması bu argümanı tamamen çürütüyor." seninle ayrıldığımız nokta burası, benim kriterim Grand Slamler, senin ise tüm kortlar. Bundan önceki dönemde bir tenisçinin 3 farklı tür grand slamde diğer bir tenisiçye üstünlük kurduğunu hatırlamıyorum. Çim ve sertte üstünse toprakta değildir mesela. Ancak Nadal her 3 kortta oynanan Grand Slamlerde Federer'i mağlup etmiştir, bu sebeple benim nazarımda Federer'e karşı üstündür. Haksızlık ettiğimi düşünmüyorum ve gayet farkında olarak yorum yapıyor ve yazıyorum inan bana.


"Nadal'ın Federer'den iyi olduğunu söylemek, eğer Federer tüm zamanların en iyisi ise, doğru bir önerme olmaz." demişsin. Ben Federer'in tüm zamanların en iyisini olduğunu söylemediğim (senin ve genelin yorumu bu)için Nadal'ın Federer'den üstün olduğunu söylemem Nadal'ı tüm zamanların en iyi tenisçisi olarak göstermem anlamına gelmiyor doğal olarak. Tekrar edeyim,Federer iyi tenisçidir ama muazzam oynamıyor. Eğer öyle olsaydı her 3 kortta da en önemli rakibine mağlup olmazdı (grand slamlerde)

"Michael Jordan'dan sonra gördüğüm konsantrasyonu en yüksek sporcudur Federer. Tenis tekniği açısından Nadal'ın Federer'den daha iyi olduğunu söylemek ise tenis sporuna saygısızlık olur." demişsin. Şunu kabul ediyorum, Federer fundemanteli ve tenis tekniği olarak gelmiş geçmiş en iyi tenisçi ama bu en iyi olmak için yeterli değil, bunların yanında mental kapasite de çok önemlidir ve bu noktada Nadal'dan çok aşağıdadır. Eğer öyle olmasa hem tekniği hem fundemanteli hem de mental gücü Nadal'dan daha iyi olsa Nadal'a yenilmezdi. Yenildiğine göre bazı özellikleri Nadal'dan aşağıda demektir.Nasıl ki Federer'in tekniği muazzamsa Nadal'ın mental gücü muazzamdır. Oysa sen Jordan'dan sonra gördüğün konsantrasyonu en iyi sporcu Federer demişsin. Ben de bu noktada Nadal'ı yok saydığını söyleyebilirim mesela ama daha önce dediğim gibi bunlar subjektif konular ve kişiden kişiye değişir ve saygı duymak lazım.

Gerçekten Federer'in hem teknik hem mental olarak Nadal'dan üstün olduğunu düşünüyorsan neden Nadal'a karşı mağlup olduğunu nasıl açıklayacaksın.

benim için denklem şöyle mesela:

nadal teknik < federer teknik

nadal mental güç (konsantrasyon) > federer mental güç

nadal mental güç+teknik > federer mental güç+teknik

A. Eren Logoglu dedi ki...

"En önemlisi de Nadal-Federer'i üç kortta da yenerek her kortta ondan daha iyi olduğunu gösterdi." demişsin, ben de sana "Nadal, Federer'i 3 kortta da yenerek, ondan daha iyi olduğunu gösterdi demek ile 92'den beri turnuva izleyip, pek çok oyuncuya haksızlık etmiş oluyorsunuz, bu da taraf olmanın bir sonucu sanırım." demişim, burada hata göremiyorum. Haksızlık ediyorsun ve farkında değilsin. bir oyuncu bir başka oyuncuyu 3 kortta da yeniyorsa ondan daha iyidir demek, geçmişte bunu yaşamış pek çok efsane oyuncuya büyük haksızlık olur, yıllarca izlediğin insanların emeklerini bir çırpıda silmek anlamına gelir, ki buna Federer de dahil. Nadal, Federer'den daha iyi demek istemene rağmen, yanlış argüman seçiminde bulunuyorsun. Zaten Federer'in de Nadal'ı 3 kortta da yenmiş olması bu argümanı tamamen çürütüyor.

Nadal'ın Federer'den iyi olduğunu söylemek, eğer Federer tüm zamanların en iyisi ise, doğru bir önerme olmaz. Nadal'ın toprak kortta Federer'den daha iyi olduğunu söylemek yeterlidir. Nadal önce 5 Wimbledon, 5 US Open, 3 Aus Open gibi GS şampiyonlukları kazanır, ondan sonra Federer'den daha iyi olup olmadığı tartışılır, bence kazanamayacak, hep söylüyorum. Federer'in yaptıklarının kolay zannedilmesi, hafife alınması zaten karşılaştırmalarda yanılgıya düşülen en önemli nokta, Sampras da sürekli bundan bahsediyor. Michael Jordan'dan sonra gördüğüm konsantrasyonu en yüksek sporcudur Federer. Tenis tekniği açısından Nadal'ın Federer'den daha iyi olduğunu söylemek ise tenis sporuna saygısızlık olur. Bu konuya dair herhangi bir tartışma tenis eleştirmenleri arasında pek görülmez. Nadal, Federer'e karşı 13 - 7 öndedir, toprak kortta daha iyidir ama ne başardıkları, ne de komple bir tenis oyuncusu olarak Federer'den daha iyi olduğu asla söylenemez.

Eren.

A. Eren Logoglu dedi ki...

Önemli değil, blogun amacı yazışma.

Senin, benim diye bir kriter olamaz ki Rıza, aralarında oynanan tüm maçlara bakılır, bu böyledir, bu turnuva önemsiz, bu Final değil, bu GS diyemezsin işte. Nadal'ın 3 farklı tür kortta yahut senin değiştirdiğin şekliyle GS'de Federer'e üstünlük kurduğu yok ki, bu senin oluşturduğun bir yanılsama. Sadece Roland Garros da üstünlüğü var.

Wimbledon 2 - 1 Federer önde, nasıl üstünlük bu! 2008'de Federer'in konsantrasyon ve fizik olarak düşüşü olmasa da 3 - 0 bile olabilirdi 5. set sonunda.

Nadal'ın 1 tane kazanması yeterli bir sebep mi yani, daha üstün olmak için, tartışmamıza ciddiyetsiz hava katıyor bu argümanının, lütfen.

Roland Garros'ta ezici Nadal üstünlüğü var, bunu hep söylüyorum zaten. Ki senin mantığına göre Federer, Nadal'ın elendiği Soderling'i yenip RG'u kazandığında, o da üstün denebilir, RG'de ama bu saçma olur yani.

Avustralya Açık'ta 1 - 0 Nadal önde, tek maç ile üstünlük değerlendirmesi yapmak yanlış, bunu da belirttim RG konusunda. Kaldı ki, tek maç yapılması Federer'in hatası da değil, Nadal, Final seviyesine gelemiyor.

Amerika Açık'ta karşılaşmamışlar, Nadal Final'e gelemiyor çünkü.

Zemin olarak bakılırsa da toprak 9 - 2 Nadal, sert 3 - 3, çim 2 - 1 Federer. her 3 zeminde de ya da her 3 GS aslında 4 olmalı -bu da Amerikalıların Sampras'ın RG performansını unutturmasına benziyor- de Nadal'ın üstünlüğünden bahsedilemez. Bu sebeple kaybetme sebebini kişisel oyuncu özelliklerine zaten indirgemiyorum. Ayrıca yine, yeni, yeniden yazıyorum Federer 2008 Avustralya Açık'la başlayan, Roland Garros'la dibe vuran, Wimbledon'da tekrar yükselişe geçse de Nadal'ın mental gücünü yakalayamayan Federer'in bu düşüş evresini doğru analiz etmek gerekir. Nadal'ın en iyi olduğu, Federer'in en iyi olmadığı bu bir yıllık süreçte, 3 GS kazanan Nadal'ın Federer'den üstün olduğunu söylemek, çok indirgenmiş bir analiz olur.

Kabul ettiğin üzere Federer tenis tekniği olarak gelmiş geçmiş en iyi oyuncudur, ayrıca en komple oyuncudur üç zemin çerçevesinde ve bu özelliklerini korta yansıtmış, akıl almaz başarılar kazanmış, rekorlar kırmış ve Tarihin En İyi Oyuncusu ünvanını hak etmiştir.

Önümüzde Wimbledon ve US Open var, Federer formda, neler olacağını bekleyip göreceğiz, kanımca 2'sini de kazanacak.

Eren.