Real Madrid, futbol kültürü ve karakterine uygun şekilde, çok yüksek bedeller ödeyerek oyuncu transfer etmeye devam ediyor. Son isim, Kaka'ydı. Aslında Galacticos döneminde başarıya ulaşılan bu formülden sapılmamasını anlayabilmek de gerekiyor Perez açısından bakıldığında. Sırada David Villa, C Ronaldo ve Ribery'nin olduğundan bahsediliyor. Galacticos döneminde gelişim böyle değildi, her yıl, bir önceki sezonun uyumlu hale gelmiş, sağlıklı yapısına eklenen yeni bir yıldız oluyordu. 2000'de hain Figo, 2001'de Zidane, 2002'de Ronaldo, 2003'te Beckham sırasıyla oluşmuştu o takım. Son hamle, çöküşün de başlangıcıydı. Şimdi ise aynı sezon bu kadar çok transfer yapıp, yedek bekleme şansı olmayan adamları toplama düşüncesi var, bu durum uyum gibi sorunları da beraberinde getirecektir. Galacticos döneminin bir benzeri olmayabilir, düşünce aynı olsa da uygulama biçimi farklı çünkü. İyi bir model mi bu, asla değil. Türkiye'deki temsilcisi de Fenerbahçe, Mehmet Topuz'un köle olduğunu tescil etmeye çalışıyorlar, bakalım ne olacak.
Tek Model Yok! diye bir yazım vardı, sistemler üzerine. Aynısı kulüp yönetimlerinde de geçerli. Real Madrid için bu model uygun olabilir, Perez'in eski formülü tekrar piyasaya sürmesi de bunun sonucu ama bu model başka pek çok takıma örnek olamaz. Yine deneyecekler, başlangıcı iyi, bitirişi kötü olan bu modeli. Benzer biçimde olmayacak ama bu, her yıl tek oyuncu değil, tek yıl çok oyuncu gibi yeni bir acil kriz paketi oluşturuyorlar, kanımca çözüm olmayacak. Sebebi ise Galacticos modelinin asıl versiyonunun dayandığı bir temelinin olması, 2.0'ın böyle bir altyapısı yok şu an.
Aslında çok başarılı gösterilen Galacticos modeli iyi incelenmeli;
1998 ve 2000 yıllarında CL Şampiyonu olmuş, uzun süredir yan yana oynayan -Helguera, Hierro ilk aklıma gelenler- sağlıklı ve kanımca çok başarılı bir yapısı vardı Real Madrid'in, Capello tarafından kurulan ve altyapıdan da beslenen. 2000 yılında CL Şampiyonu olmasına rağmen, finansal yapısındaki sorunların ve Figo'yu getireceğim kozunun da etkisiyle Sanz'ın yerine Perez seçildi Madrid'de. Perez'in hem finansal durumu düzeltip hem de sportif başarıları devam ettirecek makro bir planı vardı, Galacticos.
İlk hamle, söz verildiği gibi Figo oldu. 2000 - 2001 sezonu başlangıcında Galatasaray'a Süper Kupa'yı kaybeden Figo'lu takım, CL Çeyrek Finali'nde rövanşı alsa da, Yarı Final'de Bayern'e elenmekten kurtulamadı. Ligi şampiyon tamamladılar. 2001 - 2002 sezonu Zidane transferiyle başladı ve CL Finali'nde Leverkusen'i yenerek Perez döneminin ilk ve tek CL şampiyonluğunu kazandılar. Ligde ise şampiyon olamadılar.
2002 - 2003'e giriş Ronaldo'yla oldu, her yıl bir yıldız sözünü tutmaya devam ediyordu Perez. Ligde yeniden şampiyon olunduysa da, CL Yarı Finali'nde Juventus'a elenilmesi, Perez'i memnun etmedi ve Del Bosque'nin görevine son verildi. Makelele gibi çok önemli bir oyuncunun gönderilmesi de, sağlıklı yapının hastalanması anlamına geliyordu. Pek çok oyuncu, yıllar sonra Makelele'nin takımın en kilit ismi olduğu ve gitmesinin çöküşü başlattığı yönünde demeçler verdiler. Makelele Chelsea'ye giderek, Mourinho döneminin başlangıcının da ana unsuru oldu.
Galacticos terimi ne zamandan beri kullanılıyor bilmiyorum ama en çok yakışan takım 2002 - 2003 sezonuna ait olandı. 2003 - 2004 sezonunda ise çöküş başladı. Beckham transferi, uzakdoğu seferleri gibi imaja yönelik atılımlar, finansal olarak başarı sağlasa da sportif anlamda herhangi bir katkı getirmedi.
Real Madrid 3 yıl, 2006 - 2007'ye kadar ligde şampiyon olamadı, 1992'den bu yana Kral Kupası kazanamadı, 6 yıldır da CL'yi şampiyon tamamlayamıyor. 2006 - 2007'de gelen Barça ikramı mucizevi şampiyonluk ve sonrasında gelen 2. şampiyonluk Real'i toparlanma sürecine soksa da, Barça'nın son 6 yılda 3 Şampiyonluk, iki 2.lik, 1 Kral Kupası, 2 CL Şampiyonluğu kazanması, 2005 - 2006 sezonunda görevi bırakan Perez'in tekrar Başkanlığa seçilmesine aracı oldu. Calderon özelinde açığa çıkan skandalların da etkisi vardı başkanlık seçiminde.
Perez, 11 Mart 2009 tarihli Forbes en zenginler listesine 397. sıradan girecek kadar zengin bir adam, finansal düşünceleriyle ufuk açıcı bir kişilik, futbolu yönetmek açısından ise ne kadar başarılı, kanımca bu tartışılır. 6 yıllık Başkanlığı döneminde sadece 1 CL, 2 Lig Şampiyonluğu kazanmış olması, Galacticos'un abartıldığı kadar başarılı bir model olmadığını gösteriyor, doğru inceleme yapılırsa.
Bu söylediklerim Galacticos ve Perez ekseninde bir değerlendirme. Real Madrid'in elbette daha öncesi de var, transfer politikasının buna benzer olduğu dönemler yine yaşanmış olabilir. 9 CL / CCC Şampiyonluğu'nun sadece 3'ünün, 31 Lig Şampiyonluğu'nun sadece 6'sının son 20 yılda olması Real Madrid'in kendi modelini sorgulaması gerekliliğin en temel göstergesidir yine de, endüstriyelleşen futbol süreci içerisinde. Futbolun amatör ruh ile oynandığı dönemlerde daha başarılı olmalarının altında belki de bu modele hiç bulaşmamaları yatıyordur, incelemek gerekir. Di Stefano döneminin dominasyonu en önemli etken tabi bu başarıda. Krallık zoruyla kazanılan şampiyonlukları, kupaları da göz ardı edilmemeli, Di Stefano'nun zorla Madrid'e gitmesinin yanında.
Perez, abartıp, takımı hücum gücü yüksek yıldızlarla doldurursa, futbolun matematiği başarılı olmalarını engeller, ilk versiyonda olduğu gibi.
Şöyle bir kadro dolaşıyor net ortamında, Aceto'dan alıntılıyorum;
Kalede Casillas, defans dörtlüsü Sergio Ramos, Pepe, Albiol, Marcelo, önlerinde Xabi Alonso, sağda Ribery, solda David Silva, forvette Cristiano Ronaldo, David Villa arkalarında Kaka.
Bu kadronun başarılı olma şansı yok, Perez aynı hatayı ilk versiyonda da yaptı, Makelele'yi göndererek, çok büyük eleştiriler aldı, dinlemedi. Kendinizi CM'de zannedip, hücum özellikleri en iyi oyuncuları sahaya bir şekilde yerleştirmek, başarının anahtarı değil. Birbirinin eksiklerini kapatan, uyumlu, yeterli fizik gücü ve yeteneği olan oyunculardan kurulu, belli bir sistemi oynayabilen, takım olabilenler başarılı oluyor.
Parasal sistem 2 + 2 = 5 cümlesini söyletmeye çalışsa da, direnişe devam etmeli.
Barcelona, yıllardır bu tür para eksenli oluşturulan toplama takımlara başka bir model sunuyor, daha aidiyet sunan, daha öz, daha mutluluk verici. Onlar da para harcıyorlar ama kıymetini bilerek, har vurup harman savurarak değil. Eski oyuncusu, Altyapı Hocası'nı göreve getirmek, Altyapı'dan oyuncular oynatmak, Katalan kültürüyle yetiştirilmiş çocuklara daha çok şans vermek ve hep sabretmek üzerine kurulu bir model. Laporta, Valdes için dünyanın en iyi kalecisi dedi birkaç gün önce, aslında değil bunu Laporta da biliyor ama Katalanların gözünde Katalan çocuğu Valdes, onlar için en iyi ve yeterli, anlatmak istedikleri bu.
Bir fotoğraf karesi veriyorlar, La Masia'dan yetişen oyuncular olarak. En önde Puyol var, Barcelona'nın ta kendisi olan adam. Kültürleri, bakış açıları bunu gerektiriyor, en önde Puyol olur, bayrağı taşıyan adam, Bayrak Adam, Katalan Puyol. Messi ben daha yetenekliyim, en iyiyim, yıldızım öne geçeceğim demiyor. Futbolcular hem şehri hem de kulübü çok seviyorlar, bunu her söylemlerinde dile getiriyorlar. Şehrin büyüsü, sanatla iç içe oluşu, kulübün tarihi, amatör ruhu, profesyonel işleyişi, halkın sevgisi, kültürleri, FC Barcelona'yı erişilecek son nokta yapıyor futbolcuların gözünde. Başarının bir sırrı da bu.
Konuyu uzatmadan, bir de yeni sezona dair bir haber geçeyim.
Barça'nın Yaz Takvimi (GMT +1):
Cuma, 24 Temmuz (21:00)
Tottenham-FCB. Dostluk maçı. Sezon Öncesi
Pazar, 26 Temmuz (14:15)
Al-Ahly-FCB. Dostluk maçı. Sezon Öncesi
Cumartesi, 1 Ağustos (05:00)
Los Angeles Galaxy-FCB. Dostluk maçı. Sezon Öncesi
Çarşamba, 5 Ağustos (04:30)
Seattle Sounders FC-FCB. Dostluk maçı. Sezon Öncesi
Pazar, 16 Ağustos
Athletic Club-FCB. İspanya Süper Kupası 1. Maçı
10 Haziran 2009
A. Eren Loğoğlu
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
2 hafta önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder