30 Haziran 2009

Ulan Haziran!



Yine mi Haziran, yine mi Haziran'da ölüm, yine mi Haziran'da ölmek zor!

Yine mi sen!

Ulan Haziran!

Öyle kızgınım ki sana, öfkemi dizginleyebilmek için mi sığındın zavallı Temmuz'a?

Nazım'ı, Ahmed Arif'i, Orhan Kemal'i, Gorki'yi, Hasan'ı, Kazım'ı, kavgaya inanan ve bu sevda uğruna çabalayan güzel adamları koparıp aldın aramızdan.

Kemal Özer'de miydi sıra?

Eksiliriz sanma, yağmurlar gibi çoğalacağız.

Grup Yorum'un Madenciden türküsünde duyunca Zonguldak'ı yüreğim sızlardı. Seni Anmakla Artırıyorum, Esinleyen Neydi, Bildiri, Bir Yürüyüşün Sonunda Şarkı, Biz Ancak, Dilime Dolanıyor Gece, Gün Sonu Bir Ağıt, Kesik Kesik şiirlerini okuyunca ağlamaklı olurdum, isyan ederdim, çocukları düşünürdüm hep.

Temmuz için Yaralı Semah ile yaktın yüreğimi, bir defa daha.

Şiir Yanıyor Şimdi!

16 Haziran şiiri Usta'dan;

Hâlâ durur o akşam, belleklerinde,
mayalanır durur, birlikte bakmanın derinliğiyle,
önüne geçilmez coşkusuyla, birlikte yürümenin,
bir ağızdan söylemenin güzelliğiyle bir şarkıyı,
birlikte sahip çıkmanın bir öfkeye
bir hesabı birlikte ödetmenin
“düşen kalır, bırakın ağlamayı”
demenin kutsal ve hüzünlü aleviyle
yaşayıp durur o haziran akşamı.

Birlikte baktılar her şeye,
tek tek bakınca göremedikleri,
içine giremedikleri evlere baktılar,
bir yabancı gibi sığındıkları parklara,
bir ucundan geçip de yalnızlık çektikleri
koca koca alanlara,
tutamadıkları inceliklere baktılar
ellerinin nasırıyla,
kaçırılan değerlere baktılar, korunan bankalara.

Önlerine çıkarılan parmaklıklar
demirden değildi artık,
kendi sesleriyle konuşmuyorlardı
ağızlar karşılarında,
ve yerlerinde başka bir şey
dikilip duruyordu engellerin.
Yani korunan ve kaçırılan neyse
oydu yollarını tıkayan da,
üstlerine çeviren de oydu namluları.

Apaçık gördüler kim neyin hizmetinde,
gördüler kendi eğittikleri demir
düşman edilmiş ellerinin emeğine,
suyuna ter kattıkları çeliğin
gördüler çevrildiğini göğüslerine.
Ürettiği ne varsa, daha özgür,
daha yoğun, daha anlamlı yaşamak için,
esirgendiğini gördüler insandan
ve kavgasız elde edilemeyeceğini hiçbir şeyin.

Birlikte yaratılanı birlikte devşirip
evlerine dönenlerin o haziran akşamı
her sokağa çıkışları bir gerçeği belirtir:
Yaşamın güç ve onurlu kavgasında
omuz omuza olmak verimli bir ırmak gibidir,
yeni tohumlar saçar geçtiği tarlalara,
yürekleri yeni zaferlerle doldurur.
Ve birlikte duyulacak yeni sevinçlere kadar
o haziran akşamı mayalanır durur.

Kemal Özer
1 Temmuz 2009

A. Eren Loğoğlu

Hiç yorum yok: