08 Haziran 2009

Sampras ve Nadal'ın Federer Yorumları



Rafa Nadal'ın 2008 Wimbledon Finali sonrası Federer tanımı:

"Well, it is disappointing for me I am in the same time as the best player in history, Roger Federer. So it's very tough always to play against him, especially here. I had lots of chances to win the match [earlier] but I just congratulate Roger, because he always fights unbelievably. His attitude is always excellent when he wins, when he loses. So just thank you very much, Roger. For sure, to beat Roger here after his five years. I lost the last two finals, close finals. But he's still the number one. He's still the best. He's still five times champion here. Right now I have one, so for me it's a very, very important day."

Pete Sampras'ın, Federer'in 2009 Roland Garros Şampiyonluğu sonrası Roger tanımı:

"What he's done over the past five years has never, ever been done - and probably will never, ever happen again, Regardless if he won there or not, he goes down as the greatest ever. This just confirms it. I'm obviously happy for Roger, If there's anyone that deserves it, it's Roger. He's come so close. He just is a great, great player that is a credit to the sport and is a positive influence for young kids and just tennis in general, It looks pretty tough to beat now with 14 majors, and I'm sure he's going to go on and win a lot more. Now that he's won in Paris, I think it just more solidifies his place in history as the greatest player that played the game, in my opinion. I'm a huge Laver fan, and he had a few years in there where he didn't have an opportunity to win majors. But you can't compare the eras, and in this era, the competition is much more fierce than Rod's."

8 Haziran 2009

A. Eren Loğoğlu

10 yorum:

alessandro del piero dedi ki...

ben de aynen pete sampras gibi düşünüyorum işte, zamanların karşılaştırılmasının imkansızlığı.. alttaki yorumda söylediğim gibi, federer'in en büyük olması yalnızca mcenroe, sampras ya da sizin gibi söylem sahiplerinin şahsi görüşlerini yansıtır ve sanki bugün grand slam yaptı diye herkesin kabul etmesi gereken bir gerçeklik halini almamıştır. yoksa federer nadal'dan daha büyük olmadığını içsel bir gerçeklik olarak yıllardır hissediyor zaten.. öte yandan nadal'ın en büyük olduğu bir anda yendiğim kişi en büyüktü demesi karakter olarak tarihte çok az bulunacak bir örneğe işaret ediyor, nadal hayranı olmayan biri olarak saygıyla eğiliyorum önünde..

A. Eren Logoglu dedi ki...

Sonunda da notunu düşüyor ama 'Fierce' şeklinde, Laver da Laver diyenler için.

Tarihin en iyi oyuncularından biri, hatta Amerikalılara! göre en iyisi olan Sampras'ın görüşü önemlidir, en iyi diyorsa, üzerinde durmak gerekir. Zamanların karşılaştırılamadığını bildiği, bu bilince sahip olduğu halde söylüyor bunu.

Tarihin en iyisi gerçekliğini, dayatmak amacıyla söylemiyorum zaten, kişisel görüşümdür, bu şekliyle algılansın lütfen.

Federer'in Nadal karşısında böyle bir duyguya kapıldığını sanmıyorum.

En Büyük tanımını eleştirirken, üstelik de Nadal hayranı değilken, Nadal'ın en büyük olduğu an diyebilmen ilginç. Aslında Nadal'ın en büyüklüğünü, Federer'i Wimbledon'da yenmesi üzerinden tanımlaman bile, Fedex'in konumunu ortaya koyuyor.

Tenis oyuncuları genelde belli bir asillik çerçevesinde davranıyorlar. Nadal'ın bilinen bir gerçeği dile getirmesi gayet normal kanımca.

Belki de Larry Bird'ün Michael Jordan, Play Off Tarihi'nin en yüksek sayısını, 63'ü Celtics potalarına gönderip maçı kaybettiğinde, dediği gibi;

"Michael Jordan Tanrı kılığına girmişti."

Dediği buydu ama demek istediği "Tanrı'yı da yendim" olabilirdi, bu hep söylenir ve neyi kastettiği bilinmez. :))

Eren.

alessandro del piero dedi ki...

nadal en büyük olduğunda derken senin federer'i tanımladığın şekliyle kullanmadım aslında, hali hazırdaki en formda ve en iyi tenis oynayan anlamında söyledim. nadal'ın federer karşısında sahip olduğu üstünlüğün istatistikten kesinlikle bağımsız olduğundan eminim, nadal kendi üstün olduğu kortta federer'e asla final kaybetmemişken federer daha iyi olduğunun söylendiği iki zeminde, buraları yeni oynamaya çalışan ve mesela avustralya açıkta yorgunluktan ölen bir nadal'a kaybederek bunu belgelemiştir.. federer'in şu zamanın en iyisi olması için bile nadal'a kendini kabul ettirmesi gerekirken tarihin en iyisi olmasını mantığım almıyor bir türlü.. ama bir sonuca varılamayacağını bildiğim için uzatmak da anlamsız tabi ki..

bu arada önceki bir postunda en sevdiğin tenisçi olarak djokovic'i göstermişken ve djokovic'in iyi olduğu bir zamanda federer'i ne hallere düşürebildiği defalarca görülmüşken bu denli bir federer övgüsü bence kendinle çeliştiğine delalet sanki :)

mesela ben murray hayranıyım, neden? çünkü en büyük o :) daha olmadıysa da olucak yakında, biraz sabır..

A. Eren Logoglu dedi ki...

Benim Federer'i tanımladığım şekli Nadal için kullansan komik olurdu zaten.

2008 yılı Federer için bir düşüş süreciydi, ATP ranking de, Nadal'ın dominasyonu da bunu gösterir. Avustralya Açık'ı aslında Federer kazanmalıydı ama olayın psikolojik boyutundan etkilenerek kaybetti Rafa'ya.

Nadal 3 yıldır dominant ve Federer'in bu süreçte 7 şampiyonluğu var. Daha nasıl bir üstünlük sağlamalı ki kendini kabul ettirsin, herşeyi kazanması bekleniyor olmalı.

Nadal'ın toprak kort dışında Federer'e üstünlüğü yok. İstatistikler de bunu gösteriyor. Wimbledon ve Aus Open'ı Final'de kaybetmesi bu gerçeği değiştirmiyor malesef. 2008 performans düşmesi yaşanan bir dönemdi. 2009'da Wimbledon ve US Open'i kazanarak, tekrar üstünlüğü kanıtlar, eğer ihtiyaç buysa.

Ben, kendimle çelişmem hiçbir zaman, tutarlıyımdır. Fedex, bir süre sonra, yarattığı dominasyon etkisiyle kategorizasyon dışı olmuştur ama sağolsun Nadal ve Sampras hayranları, yakamı bırakmayıp, Federer tutkumu, bilinç altımdan çıkarıveriyorlar ortaya. :)

Sohbet keyifli, umarım devam edilir başka zamanlarda da.

Eren.

rıza yaşar dedi ki...

Beni Federer'e karşı soğutan en önemli neden de bu zaten. Tüm tenis camiası çeşitli dönemlerde Federer'i yüceltici laflar ederken Federer'in bir kez olsun geçmişteki ve günümüzdeki önemli raketler hakkında herhangi bir yüceltici lafını duymadık. Çünkü adam megoloman. Her daim kendisinden bahsedilsin kendisinin en iyi olduğu dile getirilsin istiyor. Uzun süre antrenörsüz çalışması da bunun işareti. Adam herşeyi kendi başıma yaptım demek istiyor. Ve ben bu tarz bir kişiliğe oyun olarak iyi olsa da saygı duymam. Bir de Del Piero'nun bahsettiği gibi en önemli rakibine her üç kortta yapılan Grand Slamlerde de yenilmişsen ve ona karşı hem sert hem toprak kort grand slamlerinde henüz galibiyetin yoksa en iyi olduğun şüphelidir, hele hele gelmiş geçmiş en iyi olduğun çok tartışmalı bir konu haline gelir.

A. Eren Logoglu dedi ki...

Bilgilendirme yanlışları var. Federer'in Nadal için kullandığı çok güzel sözler var, büyük oyuncu gibi. Hiç kimse için tarihin en iyi oyuncusu dediğini ise hatırlamıyorum, dememesi de normal, çünkü kendisi. Nadal'ın sözleri de bunu ortaya koyuyor, samimi olduğunu düşünüyorum.

Federer'in uzun süre antrenörsüz çalıştığı doğru ancak belirli dönemlerde antrenör ile çalıştı, özellikle toprak kort için. Elde olmayan sebeplerle, antrenörlerin aile sorunları, ulusal takımları çalıştırması gibi, ayrılıklar yaşandı. Bu da yeri geldiğinde, gereksinim olduğunda çalışabildiğini, söylediğin gibi egoya dayalı bir davranışın olmadığını gösterir. Federer'in egosunun yüksek olması da gayet doğal, Michael Jordan'ın artık kazanacağım bir şey kalmadı diyip basketbolu bırakması da buna örnektir.

ATP Master Serilerinden bahsetmeyi unutmuşsunuz, sanırım hafife alıyorsunuz, bu çok büyük bir yargılama yanlışı. Federer, her 3 kortta da Nadal'ı yendi. Nadal'ın GS'lerde Federer'in karşısına gelememesi Federer'in hatası değil. Sert zeminde sadece 2009'da gelebilmiş ve Nadal kazanmış. 2007 ve 2006'da gelseydi de keşke görebilseydik, zira Wimbledon'da 2 yıl üst üste Federer kazandı.

Federer'in karakterini kötü göstermeye çalışanlara söyleyecek bir şeyim yok, onun hakkında konuşan tenis efsaneleri, Nadal dahil, böyle bir şey söylemez iken, onu tanımayanların yargılamaya çalışmaları hoş değil. Sevmeyebilirsiniz, benim Nadal'ı bazı sebeplerden ötürü sevmemem gibi, ancak saygı duymalısınız, Nadal'a duyduğum gibi. Karar sizin, bir şey diyemem ama yanlış ve aşırı taraf olunmuş, kontrolü kaybetmiş bir davranış olur bu.

Eren.

rıza yaşar dedi ki...

"Hiç kimse için tarihin en iyi oyuncusu dediğini ise hatırlamıyorum, dememesi de normal, çünkü kendisi." demişsiniz, ancak bırakın da bu yargıya tenis otoriteleri varsın, kendisi değil. Bu konuda şunu söyleyebilirim, Federer'den önce Kariyer grand slamini yapmış son tenisçi olan Agassi tek bir gün mütevaziliğini kaybetmemiştir. Aynı şekilde Sampras da öyle. Ve en önemlisi bu raketler kariyerlerinde çok sayıda grand slam finali kaybetmiş olmalarına rağmen hiçbir kaybettikleri final sonrası gözyaşı dökmemişlerdir.

Söyler misiniz Federer'in Avustralya açık sonrası döktüğü gözyaşlarının sebebi neydi. Daha önce 3 kez bu turnuvayı kazanmış bir tenisçi neden ağlar maç sonucu? Ben söyleyeyim: Federer çok ama çok hırslı bir oyuncu, nadal'ın onun yaşından çok daha önce kariyer grand slam'i yapacak olma ihtimali ve en önemlisi her 3 farklı tip grand slamde de ona yenilmesi Federer'in yüksek egosuna zarar verdi ve sinirlerini bozdu, o günkü göz yaşları kendisinin yerine çıkan yeni bir numaranın daha fazla takdir görmesinin kendisi için kabul edilemez olması idi. Aynı şekilde geçen seneki wimbledon finalinde nadala kaybedince maç sonu hakemle tokalaşırken yine çok gerilmiş ve havanın karardığını ve çok uzattığını ima edecek bir bakış atmıştı belki hatırlarsınız. Youtube'dan maç sonunu izleyebilirsiniz isterseniz.

Büyük oyuncular sadece yetenekleri ile değil karakterleri ile de büyüktürler. Yenilgiyi ve en tepede olmamayı olgunlukla karşılayabilirler. Ben Federer'i kötü gösterme amacı içinde değilim, söylemiş olduğunuz gibi bunlar subjektif konular ve kişiden kişiye değişir. Ben Federer'i samimi bulmuyorum hepsi bu. Verdiği mutluluk pozlarını maalesef mağlup olduğu maçlar sonunda göremiyorum hepsi bu.

gelelim masters konusuna. Evet masters serilerini de takip ediyorum. Ancak ne kadar önemli olursa olsun tenisin er meydanı Grand slamlerdir. Diğer turnuvalar 3 set üzerinden oynanırken grand slamler 5 set üzerinden oynanır. Tarih, grand slamleri yazar masters turnuvalarını değil. 1990 yıllara ait grand slamleri hatırlarsınız ama masters serileri silinir. Emekli oyunculardan bahsedilirken grand slam başarıları bahsedilir, masters turnuvaları değil. Masters serileri para ve puan kazanmak için oynanan ve düzenlenen turnuvalardır, grand slamler ise prestij kazanmak ve tarih sahnesine adını yazdırmak için oynanır. Bir oyuncu gerektiğinde masters turnuvalarından fiziksel ya da zihinsel olarak hazır değilse çekilebilir. Ancak ayağı kopmadıkça grand slamlerin hepsinde oynamak ister. İşte bu sebeplerle Grand slamleri farklı tutarım her zaman.

tarih, pek çok mütevazi yıldızı not etmiştir. Her yıldızın egosu vardır ama bunu dizginleyebilmek önemlidir. Bu sebeple Tim Duncan, Harun Erdenay, Andre Agassi gibi sporcuların tarih sahnesindeki yerleri çok ayrıdır.

sonuç olarak bu yazdıklarım fikirlerinize saygı duymadığım anlamına gelmesin, sadece benim Federer hakkında genel düşüncelerin aksine düşüncelerim var ve benim gibi düşünen bir grup olduğunu belirtmek isterim.

teşekkürler

A. Eren Logoglu dedi ki...

E zaten otoriteler varıyor bu yargıya, blogdaki yazının anlatmak istediği de bu. Ben yazılan, ufuk açıcı yorumlara cevap veriyorum sadece. Federer de zaten ben tarihin en iyi tenis oyuncusuyum demiyor, bir başkası için de bu övgüyü kullanmıyor haklı olarak. Federer de mütevazi, kendisine herhangi bir övgüde bulunmadığı için.

Gözyaşı dökme meselesine gelince, unutulan ya da göz ardı edilmek istenen bir şey var, o da Federer'in kazanınca da gözyaşı döküyor olması. Bu olayı sadece kaybetmekle bağdaştırıp hırsından ağlıyor demek abesle iştigal olur. Federer duygusal biri ve bunu açığa vuruyor, diğer oyuncuların aksine. Duygularını dışa vurması bana çok samimi bir hareket olarak gözüküyor. Duygularını saklamıyor yani. Bu asil olmak konusunda eksi puan yazabilir hanesine, o kadar. Michael Jordan da duygularını dışavururdu, Michael Schumacher de, Diego Maradona da. Onlar kavgalara bile karıştılar, tenis sporunun asaleti burada devreye girer zaten her sporcu belirli çerçevelerde bunu yakalamıştır. Mutlaka duygularını saklayan, dışa vurmayan efsane sporcular da var. Bu sebeple böyle bir özellik tarihin en iyi oyuncusu olup olmamak için kriter olamaz.

Size hafife almayın ATP'leri dedim daha da hafife almışsınız, tarih grand slamleri yazar diyerek. :) Böyle birşey yok, Federer'in de Nadal'ın da kariyerlerine bakıldığında master serileri yer alır. Elbette Grand Slam'ler daha önemli ve daha hatırlanır, tartışılmaz. Sadece hafife almayın diyorum, tenis literatüründe de hafife alındığına rast gelmedim hiç.

Örneğin: http://en.wikipedia.org/wiki/Roger_Federer_career_statistics

Sizin için mütevazi olmak önemli olabilir, buna sözüm yok, kanımca Federer'de mütevazi, ağlamak ve tarihin en iyisi benim gibi bir söylemi olmadığı konularında söylediğim gibi, ama Federer mütevazi değil, tarihin en iyisi olamaz ya da Nadal'dan iyi olamaz, saygı duymam demenizi sağlamamalı.

Hayır, hayır, yanlış anlaşılmasın, karşılıklı sohbet ediyoruz, benzer tonlamalarda cevaplar yazıyoruz, çok fazla saygı beklediğimi söyleyemem, gerek de yok zaten.

Siz "Ve ben bu tarz bir kişiliğe oyun olarak iyi olsa da saygı duymam." dediniz, ben de buna istinaden, Federer'i sevmeyebilirsiniz -ben de Nadal'ı sevmiyorum ama yaptıklarına saygı duyuyorum, doğru tanımlamalar çerçevesinde onu da övüyorum- ama saygı duymak zorundasınız Federer'e dedim. Olay bu.

Tarihin en iyisi olma konusunda -Nadal'ın daha iyi olduğu tartışılmıyor zaten- Pazar gününden beri pek çok efsane yorumda bulunuyor. USA Today'de Laver de, sizinle aynı düşüncede, farklı dönemler karşılaştırılamaz diyor. Bunun yanında Lendl, 2-3 daha GS kazanırsa O en iyi olur, tarihsel dönem farketmez diyor, Emerson, O En iyisi diyor. Sampras da O En iyisi demişti, keza McEnroe, tarihin en iyi vuruş tarzı Federer'in FH'i gibi bir söylemi olmuştu, muhtemelen o da katılacaktır bu tartışmalara.

http://wwos.ninemsn.com.au/article.aspx?id=823135

Ben teşekkür ederim, keyifli, bilgi paylaşımı olan bir sohbet oldu.

Eren.

rıza yaşar dedi ki...

Evet güzel bir tartışmaydı,

İş yerindeyim, çıkmak durumundayım.

Bu vesileyle blogunuzu da öğrenmiş oldum, sık kullanılanlar listeme ekledim. Güzel bir blog olşturmuşsunuz. Bundan sonra takip edeceğim sıklıkla.

İyi akşamlar,

A. Eren Logoglu dedi ki...

Kolaylıklar çalışmanızda.

Değerli yorumlarınızla katkıda bulunduğunuz için ben de teşekkür ederim.

İyi akşamlar.

Eren.